Aylık arşivler: Ağustos 2014

06.08.2014

Halit Yozgat’ın ölümüne dair: Soruşturmalar Anayasayı Koruma Dairesi tarafından büyük ölçüde engellendi. Ve Temme itiraf ettiğinden fazlasını biliyordu.

Mahkemenin yaz tatilinden önceki son duruşma gününde Yozgat’ın müdahil dava avukatlarının dilekçesi üzerine Kassel’den iki kriminal polis Yozgat cinayetindeki soruşturmalarla ilgili sorgulandılar.

Bu iki ifade, Anayasayı Koruma Dairesi’nin polisin soruşturma görevini büyük oranda engellediğini net şekilde ortaya koydu. Duruşmada özellikle de olay yerinde bulunan ve kendisine karşı o zamanlar cinayet nedeniyle soruşturma açılmış olan Anayasayı Koruma Dairesi çalışanı Temme’nin muhbirleri konuşuldu. Kriminal Polis onun muhbirlerini sorgulamak istiyordu. Anayasayı Korumacılar buna itiraz ettiler, ama klasik bir Gizli Servis davranışı olarak kriminal polise, muhbirlerin Anayasayı Koruma Dairesi tarafından sorgulanmasını ve Kriminal Polis memurlarının Anayasayı Koruma Çalışanları kimliğine bürünerek sorguya katılmaları önerisinde bulunmuştu. Kriminal Polis bu öneriyi reddetti, böylesi bir sorgunun bir dava durumunda fiilen hiç bir değeri yoktu. Anayasayı Korumacılar Kriminal Polis ile olan görüşmelerde Temme’nin görevden alınması için hiç bir sebep olmadığı, daha ziyade yakında yeniden Anayasayı Koruma Dairesi için aktif şekilde çalışacağının beklendiği görüşünü savunmuşlardı. Bu da bilhassa Temme’nin bir cinayet davasının sanığı olduğu ve olay yerine dair algısıyla ilgili olarak yalan söylediğinin bilindiği bir zamanda gerçekleşmişti. Yani Anayasayı Koruma için çalışanını ve muhbirlerden kimilerini korumak, bir cinayet serisinin aydınlığa kavuşturulmasından açıkça daha önemliydi.

Diğer yandan Temme’nin Halit Yozgat cinayetiyle ilgili olarak poliste veya daha sonra mahkemede itiraf ettiğinden daha fazlasını bilmesi gerektiği ortaya çıktı. Polis memurlarından biri bir psikoloğun Temme ile yaptığı ve muhtemelen „gömülü“ anıları ortaya çıkarması gereken bir „bilişsel röportajdan“ bahsetti. Ama bu hiç bir şeyi ortaya çıkarmamıştı, psikolog Temme’nin kendisini röportaja vermediği izlenimine kapılmıştı.

Ama özellikle Temme’nin henüz cinayetin sonrasındaki pazartesi sabahı kadın bir meslektaşına cinayet silahının daha önce başka cinayetlerde kullanıldığını anlatmış olduğu ortaya çıktı. O anda bunu ne basından öğrenmiş olması mümkündü (basında ilk haberler ancak pazartesi akşamı çıkmıştı) ne de polislerden. Polislerle ilk olarak meslektaşının ardından konuşmuştu. Yozgat’ın müdahil davacılarının çok yerinde özetlediği gibi nihayetinde sadece iki açıklama var: Temme ya görgü tanığı olarak cinayet hakkında itiraf ettiğinden fazlasını biliyor ve bunu herhangi bir sebepten dolayı saklıyor ya da sadece bir suçlunun sahip olabileceği bilgilere sahip. Mahkemenin bu sorunun peşinden gitmemesi mümkün değil.

Ana duruşmaya 4 Eylül’de devam edilecek.

05.08.2014

İnkar ve Masum Gösterme Çabaları IX – Jürgen Länger

Bugün yine tanık Länger sorgulandı. Kendisinden önceki kimi tanıklar gibi sağcı avukat Jauch’un eşliğinde salona geldi. Länger suçlamalara göre ırkçı NSU cinayetlerinin işlendiği Ceska tabancayı Theile’den teslim almış ve sağ camianın dükkanı „Madley“nin sahibi tanık Schultz’a satmıştı. Länger önce kendisine karşı halen yürütülen bir soruşturma olduğundan soruları cevaplamak istemedi. Zschäpe ve Wohlleben’in savunmaları da onun yardımına koştu: Länger iddianameye göre cinayete yardım ve yataklığın nesnel unsurlarını yerine getiriyordu ve Wohlleben’in avukatı Klemke’ye göre kasıt „geniş bir konuydu.“ Bu tabii ki daha ziyade müvekkili için geçerliydi. Müvekkili o ana kadar ki delillere göre (bkz. 03.07.2014 tarihli rapor) silahı Schultze üzerinden Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’a ulaştırmıştı ve ideolojik açıdan üçlüye Länger’den daha yakındı.

Mahkeme buna farklı yaklaştı ve tanıktan silahın Schultz’a teslimiyle ilgili ifade vermesini istedi. Tanık (Federal Kriminal Dairesi’ndeki sorgusunda yapmış olduğu gibi) böyle bir teslimatı şiddetle reddetti. Schultze’yi de çok tanımıyordu. Theile’yi uzun zamandır tanıyordu, iki yıl öncesine kadar sıkı bir ilişkileri yoktu, ama „şimdi NSU onları birleştirmişti.“

Länger genel olarak kendisini basın ve Federal Kriminal Dairesi’nin kurbanı, „politik olarak tarafsız“ ve sadece macera için Nazi yürüyüşlerine, ama solcu gösterilere de giden biri olarak göstermeye çalıştı. Ne kendisi ne de Theile’nin silahlarla hiç işleri olmamıştı. Heyet Başkanı ona polise verdiği ifadelerden bölümler okudu. Sabit diskinin incelenmesi vs. gibi konular onu tamamen farklı şekilde gösteriyordu. Bunlara göre Länger Jena’nın „eski sağ camiasına“ dahildi, bilgisayarında buna uyan belgeler vardı, sorgusunda Theile ve silahları duymuş olduğunu vs. anlatmıştı. Länger kendini temize çıkarmaya çalıştı: Diğer tanıklar yalan söylüyordu, polis herhangi ifadeleri sorgu tutanağına geçirmişti. Daha 2011 yılında konuşmaları „Sieg H…“ selamıyla sonlandırdığı chat tutanaklarıyla yüzleştirildiğinde konuştuğu kişinin Avusturyalı olduğunu ve bunun olağan olduğunu söyleyerek kendini temize çıkarmaya çalıştı.
Yine de müdahil davacıların ısrarlı soruları neticesinde (Wohlleben’in avukatı Klemke’nin anlamsız itirazlarla sorguyu engelleme çabalarına rağmen) kimi detaylar açıklığa kavuşturulabildi: Länger başlangıçta Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’u tanıdığını hala reddetmiş veya sadece Jena Nazi camiasının parçası olduğunu inkar etmiş olsa da, nihayetinde 90’ların başından bu yana Thüringen Vatan Koruma üyeleriyle sıkı ilişkilere sahip olduğu ve her ihtimalde bir gösteride yanında ateşli silah taşımış olduğu açıklık kazandı. Evinde bulunan bir bilgisayarda bir Nazi futbol turnuvasına ait görüntülerin yer aldığı ve André Kapke, Uwe Böhnhardt ve sanık Holger Gerlach’ın göründüğü bir video vardı. Böylece tanığın NSU’nun bilinen üyelerini şahsen tanıyor olma ihtimali arttı. Tanık Länger’in zorlama bahaneleri, Ceska’nın İsviçre’den Theile, Länger ve Schultz üzerinden Schultze ve Wohlleben’e ulaştırıldığı yönündeki ipuçlarını çürütmektense doğruladı. Tanığın öne sürdüğü bahaneler başarıya ulaşacak mı yoksa ona karşı da mı yalan ifade vermekten dolayı dava açılması ihtimali var, zaman gösterecek.

Wohlleben’in savunması,  ifadesinin “büyük önemi” nedeniyle tanık Länger’in yemin etmesini talep etti. İfadesi, Schultz ve sanık Carsten Schultze’nin Wohlleben’in üçlüye silah sağlanmasındaki baş kişi olduğuna yönelik ifadeleriyle çelişen tek kişi Länger olduğundan bunda şaşılacak bir durum yok. Yine de  Federal Başsavcılık’ın bildirdiği görüşte tespit ettiği gibi Länger’in inanılması son derece güç ifadelerinin fazla dikkate alınacak bir yanı yok. Mahkeme, suça iştirak etme şüphesi taşıyan tanıklar yemin edemediğinden Länger’in yemin etmesine karşı çıktı.

Länger, kendisini göstermeye çalıştığı gibi zararsız ve apolitik olmadığına dair bir diğer ipucunu da duruşmanın ardından mahkeme binasının önünde verdi: Adresini ele geçiren bir gazeteciye sataşıp bir daha Jena’ya gelmemesini söyleyerek tehdit etti. Länger’in eşlikçisi de tehditkar bir tonda “yollarının mutlaka bir kez daha kesişeceğini” söyledi ve giderken kendisini Rosemann olarak tanıttı. Söz konusu şahıs buna göre Länger’in henüz Thüringen Vatan Koruma’nın kurulduğu zamanlarda Thüringen’in Nazi çevrelerinde çok aktif olan ve silahlara olan hayranlığı nedeniyle özellikle tehlikeli olarak görülen eski arkadaşı Sven Rosemann’dı.