Aylık arşivler: Kasım 2017

28.11.2017

Keupstraße’ye yönelik mütalaaya başlandı: „’Döner Şişi Harekatı’ ve ‘Döner Cinayetleri’ arasındaki tek yakınlık dilsel değil!“

Köln’deki Keupstraße’deki çivili bomba saldırısı ve onun ardından gelen ve mağdurların „bombadan sonraki bomba“ olarak adlandırdığı polis soruşturmaları, müdahil davacıların bugünkü mütalaala ve açıklamalarının konusuydu.

Avukat Stephan Kuhn mütalaasına, bombanın ölümcül etkisinin yanısıra başından bu yana Keupstraße mağdurlarının karşısında olan soruşturmaların kapsamlı bir tasviriyle başladı. Özellikle de soruşturmaların yönünün, sadece mağdurların suçluların Naziler veya yabancılardan nefret edenler olduğuna dair verdikleri net ipuçlarına karşıt olmakla kalmayıp, operatif bir vaka analizinde elde edilen tüm  delillere ve hatta bilgilere de karşıt olduğunu ayrıntılarıyla açıkladı.  Okumaya devam et

23.11.2017

Müdahil davacıların mütalaaları devam ediyor: NSU’nun politik bağlamına dair

Avukat Peer Stolle bugünkü mütalaasıyla NSU davasındaki, NSU’yu içinde geliştiği tarihi koşullardan ve Thüringen ile Almanya çapındaki Neonazi camiasından soyutlayan ve bağlamından uzaklaştıran eğilimlere karşı durdu.

Stolle şu duyuruda bulundu: “Öncelikle 1990’ların başında Jena’daki toplumsal durumu hatırlatmak, ölen Mundlos ve Böhnhardt ile sanıkların biyografisinin detaylarına kısaca değinmek, Thüringen’deki aşırı sağcı çevrenin gelişimini aktarmak, ideolojilerini ve faaliyet konseptlerini anlatmak ve bunun aracılığıyla NSU’nun camiadan izole şekilde hareket eden az sayıda kişinin ölümcül bir projesi değil, camiada tartışılan konseptlerin mantıklı bir ürünü olarak anlaşılması gerektiğini  göstermek istiyorum.” Okumaya devam et

22.11.2017

Müdahil davacıların mütalaalarına devam. Özellikle Gamze Kubaşık Zschäpe’ye hitap etti.

Mahkemenin Başsavcı Weingarten’ın görevinden alınması için verilen dilekçe beklendiği üzere reddedildi. Böylelikle Kubaşık ailelesi ve avukatlarının mütalaalarına devam edilebildi.
İlk olarak avukat Carsten Ilius, Dortmund Nazi çevrelerinde gerçekleştirilen başarısız soruşturmaların neden bu kadar anlaşılmaz ve sorumsuzca olduklarını açıkladı. Bunun nedeni orada “Blood and Honour” ve “Combat 18” çevresinden geniş, iyi bir ağa sahip ve aşırı militan bir çevrenin mevcut olması ve bu çevreden kişilerin cinayetin hazırlığında rol oynamalarının çeşitli sebeblerden dolayı akla yatkın olmasıydı. Ancak müdahil davacıların bununla ilgili delil tespiti dilekçelerinin hepsi reddedilmişti.

Okumaya devam et

21.11.2017

Savunmadan yine engel girişimleri – ama yine de etkileyici ve dokunaklı mütalaalar

Bugün ilk olarak Mehmet Daimagüleri Abdurrahim Özüdoğru ve İsmail Yaşar’ın yakınları adına mütalaasına devam etti. Onun ardından Mehmet Kubaşık’ın dul eşi Elif Kubaşık ve avukatı Carsten Ilius söz alarak, birbirlerini tamamlayacak olan mütalaalardan oluşan “bloğu” (bizim kendi mütalaamız da buna dahil) başlattılar.

Savunma bir kez daha müdahil davacıların mütalaalarına engel olmayı denedi. Bunu büyük oranda mahkemenin daha geçen hafta net bir şekilde reddetmiş olduğu yanlış argümanların aynılarıyla yaptı ve başarılı olamadı. Savunma açıkça müdahil davacıların mütalaalarına engel olarak onların önemli ve duygusal olarak dokunaklı içeriklerine yönelen dikkati dağıtmak istiyor. Bu çabaya karşılık olarak burada bu engel girişimlerinden bahsetmeyip onun yerine mütalaaların içeriklerine eğileceğiz. Okumaya devam et

17.11.2017 – Gamze Kubaşık’ın Müdahil Avukatından Basın Açıklaması

Saygıdeğer Baylar ve Bayanlar,

NSU davasında müdahil avukatların mütalaalarına başlandı. Sizlere önümüzdeki duruşma gününe yönelik şu ana kadarki planlamamızdan bahsetmek istiyorum. Burada ilk olarak Salı sabahı avukat Dr. Daimagüler son açıklamalarını yapacak ve avukat Tikbaş kısa bir mütalaada bulunacak.

Bunu takiben, muhtemelen Salı günü öğlen saatlerinden itibaren meslektaşlarım Carsten Ilius, Berthold Fresenius, Stephan Kuhn, Dr. Peer Stolle, Dr. Björn Elberling, Alexander Hoffmann, Antonia von der Behrens ve benim mütalaalarım gelecek. Bu mütalaalar birbirlerine dayanıyorlar ve ortak bir konsepte sahip şekilde tek tek belirli konuları aydınlatarak bir bütün oluşturacaklar. Okumaya devam et

16.11.2017

„Bu sesi susturamayacaksınuz“ – Zschäpe’nin savunmasının dayanaksız itirazları başaıya ulaşamadı.

Zschäpe’nin eski avukatları Sturm, Stahl ve Heer bugün dün başladıkları sabotaj taktiğini sürdürseler de yeniden başarısızlığa uğradılar. Israrcı engel çabaları başlangıçta, öldürülen İsmail Yaşar ve Abdurrahim Özüdoğru’nun yakınlarını temsil eden müdahil avukat Dr. Mehmet Daimagüler’in mütalaasının saatlerce gecikmesine yol açtı. Ancak mahkemenin vardiği bir kararın ardından Daimagüler akşamüstünün erken saatlerinde mütalaasına büyük oranda rahatsız edilmeden devam edebildi.

Okumaya devam et

15.11.2017

Müdahil avukatların mütalaalarına başlandı ve hemen ardından savunmanın haksız itirazlarıyla mani olundu.

Savunmanın reddi hakim dilekçeleri ve diğer dilekçelerle davayı geciktirme taktiğine bugün de devam edeceği ağırlıklı olarak bekleniyordu. İlk olarak olan de buydu, Zschäpe’nin eski avukatları mahkeme heyetinin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamaya yetersiz olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Ama bu itiraz hemen reddedildi. Ancak müdahil avukatların bunun ardından ilk mütalaalarına başlayabilmesi çoğunluğu şaşırttı. Öncelikle Probsteigasse müdahil davacıları adına avukat Edith Lunnebach mütalaada bulundu.

Okumaya devam et

09.11.2017

Mütalaalara başlanması daha da gecikiyor

Mahkemede bugün de sadece kısa bir duruşma görüldü ve bugün de müdahil avukatların mütalaalarına başlanamadı. Mahkeme ilk olarak Jena’daki garajı kiraya veren kişinin  sorgulanması için verilmiş olan delil tespiti dilekçesini (bkz. 25.10.2017 tarihli blog) reddetti. Dilekçede delil olarak gösterilen olayların mahkemenin vereceği karara haklı gerekçelerden dolayı bir etkisi yok.

Ardından bir kez daha mahkemenin birkaç hafta önce Zschäpe’ye yapmış olduğu hukuki açıklamalar konu edildi. Bu açıklamaların içeriğinde özellikle telahuk durumu, özellikle de Zschäpe’nin NSU’nun cinayet ve soygun eylemlerine katılımının, terörist örgüte üyelik eylemleri olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusu vardı. Bu soru sonunda verilecek olan toplam ceza üzerinde bir etkisi olmayacak olan bir formalite sorusu. Savunma bu konuyu da davayı geciktirmek için kullanıyor: Zschäpe’nin avukatları Heer, Stahl ve Sturm bu nedenle geçtiğimiz dava haftasında bir açıklamada daha bulunmayı talep ettiler. Bugün mahkemenin kendilerine söz hakkı vermesinin ardındansa bu konuya “yargılama usülüne uygun olarak tepki vereceklerini” ama bunun ancak önümüzdeki hafta mümkün olduğunu belirttiler. Mahkeme başkanı bu nedenle duruşmaya saat 11’i biraz geçerek son verdi.

Duruşmaya önümüzdeki hafta, 15.11.2017 Çarşamba günü devam edilecek.