Mahkeme Salı günü, özellikle NSU’nun suçlarını üstlendiği video ile ilgilenecek. Çarşamba sabahı Brandenburg İçişleri Gizli Servisi çalışanı ve muhbir Carsten Szczepanski’den sorumlu olan Reiner Görlitz yeniden mahkemeye gelecek. Görlitz’in üçüncü kez olayları açıklığa kavuşturmak yerine gerçekleri gizleyeceğinden korkuluyor (bkz. 01.07.2015 ve 29.07.2015) Çarşamba akşamüstü ve Perşembe günü bir kez daha NSU’nun gerçekleştirdiği soygunlar görüşülecek.

Wohlleben’in tutukluğu (doğal olarak) devam edecek. Ve 2017 Ocak ayına kadarki duruşma tarihleri

Bugün NSU’nun Chemnitz’deki postanelere 1999 yılı Ekim ayında gerçekleştirmiş oldukları iki saldırıyla ilgili olarak tanıklar dinlendi.

Ama duruşmaya Wohlleben’in savunmasının verdiği dilekçe üzerine öncelikle ara verildi. Mahkeme dün Wohlleben’in tutuklukuğunun devam etmesine karar vermişti: Görünen o ki -ifadesinin ardından da- suçluluğundan önemli ölçüde şüphe duyuluyor çünkü Böhnhardt, Mundlos ve Zschäpe’nin, kendisi ve Schultze tarafından sağlanan silahlarla ne yapacaklarını bilmediğine dair ifadesi inandırıcı değil. Bu karar, ayrıntılı şekilde gerekçelendirilen ve tabii ki Wohlleben’in hüküm giyme olasılığını göz önüne alması gerektiğini ifade eden bir karardı ve bu da savunmaya göre tüm hakimleri taraflılık kuşkusuyla reddetmek için bir neden teşkil ediyordu. Okumaya devam et →

NSU’nun silah deposu

Savunmanın geçen hafta verdiği hakimin reddi dilekçesi Perşembe günkü delil kararında kullanılan “pek talihli olmayan ifade”den taraflılık sonucunun çıkarılamayacağı gerekçesiyle reddedildi.

Mahkeme bugün Federal Kriminal Dairesi’nden başka bir silah uzmanını dinledi. Bu uzman, bulunan çeşitli silahları (iki makinalı tüfek, iki pompalı tabanca, bir düzine üzerine pompalı tabanca ve revolver) gösterdi ve her birinin işlevini açıkladı.

Mahkeme bunun ardından müdahil davacıların verdiği başka delil tespiti dilekçelerini reddetti. Bunlar arasında uluslararası “Blood & Honour” hareketinin cinayet çağrılarının bulunduğu “Kriegsberichter” (savaş muhabiri) videoları (bkz. 22.10.2015) ile ilgili bir dilekçe de vardı. Okumaya devam et →

Banka soygunları ve cinayet silahı Ceska

Bugün ilk olarak Zwickau’daki bir Sparkasse’ye 2006 yılı Ekim ayında düzenlenen bir soygun konu edildi. Vurulan stajyeri ameliyat etmiş olan doktorlar, onun ağır iç kanamalara ve dalağının acilen alınmasına yol açan ciddi yaralarından bahsetti. Bağırsağının hasar görmemesi sadece şans eseriydi. Bilirkişi Dr. Peschel, yaralanmayı hayati tehlike arz eden bir yaralanma olarak derecelendirmişti. Dalağının eksikliğinin gelecekte çeşitli komplikasyonlara yol açmasından endişe ediliyor.

Okumaya devam et →

Soygunlarla ilgili tanıklıklara devam edildi

Bugün Ekim 2006’daki soygunla ilgili olarak başka tanıklar dinlenecekti. Ancak Wohlleben’in savunması tüm hakimlere yönelik taraflılık şüphesiyle red talebinde bulunduğundan sıra buna gelemeden duruşmaya uzun süre ara verildi. Red, savunmanın açıkça hiçbir gerekçesi olmayan bir dizi dilekçesi arasındaki yerini aldı. Müdahil davacıların delil tespiti dilekçeleriyle ilgili hükümlerin tam sonuna gelindiği sırada mahkeme yanlışlıkla „sanıklara yöneltilen suçlamalar“ yerine „sanıkların suçları“ tabirini kullandı. Bu talihsiz bir ifade olsa da belli ki sanıkları suçlu olduğuna karar verildiği anlamına gelmiyor. Okumaya devam et →

NSU’nun gerçekleştirdiği banka soygunlarıyla ilgili başka tanıklıklar

Mahkeme bugünkü duruşmaya, Chemnitz’deki bir Sparkasse’ye 2006 yılı Ekim ayında düzenlenen soygunla ilgili tanıklıklarla başladı. Bu soygun diğerlerinin aksine sadece bir kişi, sanık Uwe Böhnhardt tarafından gerçekleştirilmişti. Böhnhardt diğer soygunlarda olduğu gibi çok vahşi davranışlarda bulunmuş, bir masa vantilatörüyle orada çalışan birine ve kendisini engellemek isteyen bir stajyerin karnına ateş etmişti.

İlk tanık o zamanlar staj yapmakta olan bu kişiydi ve olayların akışı ve kendisi üzerindeki etkilerini çok nesnel bie şekilde anlattı: Uzun bir süre olayın bedensel ve ruhsal etkisi altında kalmış ve bu nedenle Sparkasse’deki eğitimini tamamlayamamış ve uzun bir süre hastalık izni aldıktan sonra başka bir alanda yeni bir meslek eğitimine başlamıştı. Ama yeni mesleğinde de uğradığı fiziksel hasarlar nedeniyle sadece kısıtlı olarak çalışabiliyordu. Okumaya devam et →

Jena’lı Nazilerin kriminal çevresi – „Silahlanmanın bir hedefi vardı: Yabancı çetelerinin ilerleyişini durdurmak.“

Bugün için sadece 1992 yılından 2000’e kadar Jena’daki bir suç grubunun üyesi olan bir tanık çağrılmıştı. Bu örgüt, tanığın kendi ifadesine göre „Thüringen’deki lider çetelerden biriydi.“; uyuşturucu ve silah ticareti ile fuhuş alanında faaldiler. Bu grubun hem Böhnhardt, Mundlos, Wohlleben ve Schultze ile hem de iddianameye göre NSU’nun kullandığı Ceska tabancanın tedarik zincirinin parçası olan Enrico Theile ve Hans Ulrich Müller ile bağlantısı vardı. Heyet başkanı bu nedenle hem silahların İsviçre’den nasıl geldiğini öğrenmek hem de bu grubun başka tedarik yolları üzerinden benzer silahlar sağladığı ihtimalini devre dışı bırakmak için grubun birden çok üyesini çağırmıştı. Okumaya devam et →

Savunmadan istisnai şekilde hakimin reddi dilekçesi gelmedi

Wohlleben’in savunması mahkeme heyeti başkanı ve onun bir vekiline karşı taraflılık nedeniyle red dilekçesi hazırlamak istediğinden duruşma bugün de başlamasının iki saat ardından bölünmek durumunda kaldı. Ancak görünen o ki savunma, dilekçelerin hazırlanması sırasında kendisini bu şekilde gülünç duruma düşüreceğini farketti ve duruşma başka bir red dilekçesi verilmeden devam etti.

Tanık Mario Brehme üçünkü kez sorgulandı (şu ana kadarki sorguları için bkz. 15.07.2015 ve 14.10.2015 tarihli bloglar). Son olarak Brehme’nin muhbir olarak çalışıp çalışmadığı konusu açığa kavuşturulmak istenmişti. Bu arada gizli servisler mahkemenin konuyu araştırması üzerine muhbir olarak çalışmamış olduğu bilgisini vermişlerdi. Bu nedenle Brehme’nin sorgusuna birkaç dakikanın ardından son verildi ve böylece bugün yeniden Nazi propagandası yapma fırsatını bulamadı. Okumaya devam et →

Zschäpe’nin savunmasından hakimin reddi talebi ve sanık Zschäpe’ye sorular

Bugünkü duruşma Zschäpe’nin avukatı Grasel’in haftasonu heyet başkanı Götzl’e karşı hakimin reddi dilekçesi vermiş olduğu haberiyle başladı. Götzl bunun öncesinde Zschäpe’nin eski avukatları Heer, Stahl ve Sturm’un görevlerine son verilmesi için verdiği bir başka dilekçeyi reddetmişti.

Görevden alınmaya yönelik farklı dilekçelerin gerekçeleri dava sürecinde özünde aynı kaldıklarından, bunlara dair çok fazla bir şey söylemeye gerek yok: Avukatların görevden alınmasına yönelik dilekçelerin reddi her şeyden önce Heer, Stahl ve Sturm’un savunmaya hazır ve muktedir olmlarına ve savunma içerisindeki iletişimin bozulmasının sanığın iletişimi reddetmesinden kaynaklanmasına dayanıyor. Bu durum hukuksal olarak doğru olduğundan heyet başkanının taraflılık nedeniyle reddine gerekçe oluşturmuyor, bu nedenle bu hakimin reddi dilekçesi de başarısızlığa uğramaya mahkum. Okumaya devam et →