Brandenburg’lu muhbir yöneticisi: Olayları aydınlatmak yerine gerçeği gizlemek
Senelerce Brandenburg Nazi kadrosunun ve muhbir Carsten Szczepanski’nin muhbir yöneticiliğini yapmış olan Brandenburg’lu „Anayasayı Koruma Dairesi çalışanı“ Reiner Görlitz’in sorgusunun devamı büyük bir rezalete sahne oldu (tanığın son sorgusu için bkz. 01.07.2015) Görlitz yine kapşonu ve peruğuyla yüzünü dava katılımcılarından saklamaya çalıştı.
Daha en başlarda muhbir Toni Stadler ile ilgili bir soruyu yanıtlamadı ve sınırlı ifade vermeyi reddetme hakkına işaret etti. Bunun yerine ifadesine hazırlanmak için çok sayıda dosyayı incelemiş olduğunu söyledi. Bu hayret uyandırıcıydı, çünkü Szczepanski ile işbirliğine dair 01.07.20015’te anlattığı anıları bir A4 kağıda sığacak kadar kısaydı.
Tek tek sorular sırasında bir kağıt tomarının sayfalarını karıştırarak soru üzerine bunların ifadesine hazırlık amacıyla hazırlamış olduğu belgeler ve kopyaları olduğunu söyledi. Müdahil davacıların bu belgeleri mahkemeye teslim etme talebini reddetti. Bunun ardından tanığın vekili ile tuhaf bir tartışma başladı. Tanık vekili klasörün içeriğiyle ilgili kısmen çelişkili çeşitli açıklamalar yapıyordu. Heyet başkanı hakim sonunda oldukça emin bir şekilde belgelerin mahkemeye teslim edilmesi gerektiğini, Brandenburg İç İşleri Bakanlığı belgelerin mahkeme tarafından değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine karar verene kadar orada saklanmaları gerektiğini söyledi. Verilen uzunca sorgu arası esnasında bir polis memuresi sahte kimliklerle ilgili değerlendirmelerini anlatmaya devam etti (sorgusunun başlangıcı için bkz. 15.07.2015 tarihli blog). Ardından heyet başkanı Brandenburg İçişleri Bakanlığı’nın önerisini kabul ettiğini, dosyaların mahkemede kalacağını ve Bakanlığın dosyalara yasak gelip gelmeyeceğini denetleyeceğini bildirdi. Yani Görlitz’in en az bir kez daha Münih’e gelmesi gerekecek.
Bakanlık en yüksek merci olarak bu belgelerin içeriğinin açığa çıkmasının Federal Cumhuriyet’e veya eyaletlerinden birine zarar vereceğini açıkladğı taktirde dosyalara yasak gelebilir. Muhbir Szczepanski’ni, NSU’nun bir „Blood & Honour“ üyesi aracılığıyla olası silah satışlarıyla ve Böhnhardt, Zschäpe ve Mundlos’un Chemnitz’de kalmaları ve işledikleri banka soygunlarıyla ilgili raporlarının süreç için önem taşımaları ve Szczepanski ve muhbir yöneticilerinin şu ana kadar bunları hatırlamadıklarını öne sürmeleri göz önüne alındığında bu dosyalara yasak gelmesi olayların aydınlatılmasının açıkça reddedilmesi anlamına gelir. Böylesi bir engel her ihtimalde devlete zarar verir. Ama çok daha önemli olan tanığın kendisini ifadesine hazırladığı klasörleri davada kullanmak olurdu: Bunlar mahkemeye hala iletilmedi.