07.07.2015

Zschäpe’nin dördüncü avukatına hazırlanmak için bir hafta süre verildi.

Duruşma günü önce Zschäpe’nin şu ana kadarki avukat üçlüsü ve yeni atanmış olan avukat Grasel arasında belli ki oturma düzeni gibi konuların konuşulmasıyla başladı. Sturm, Stahl ve Heer önce her zamanki yerlerine oturdular ve Grasel’e kenardaki yeri gösterdiler. Zschäpe ise bunun üzerine Grasel’in yanına oturdu.

Grasel verdiği ilk dilekçe ile davaya uygun şekilde hazırlanabilmesi için esas duruşmaya üç haftalığına ara verilmesini talep etti. Mahkeme bunu kısmen kabul etti, bu hafta tamamen iptal oldu, Temmuz’un son iki haftasıysa üç günden iki güne indirildi.

Bu ara hukuk açısından gerekli değildi. Başsavcılığın bildirdiği görüşte doğru bir şekilde tespit ettiği üzere Zschäpe “üç avukat tarafından ilaveten savunmaya devam ediliyordu.” Ancak Grasel’in atanması da, heyetin Anja Sturm’un görevden alınması için verilen dilekçeyi reddetmesinin ardından hiç mecburi değildi. Bu açıdan yeni avukatın tayini daha çok başka amaçlara yarıyor olmalıydı. Mesela Zschäpe’nin kimi suçlamalarla ilgili ifade vereceği yönündeki (halen olası bulmadığımız) beyanını gerçekleştirmesi ümidi ya da Zschäpe ve şimdiye kadarki avukat üçlüsü arasındaki kavganın kızışması gibi…Grasel’in ara verilmesine dair talebinin kısmen yerine getirilmesi, onun savunma içerisindeki rolünü bulabilmesi açısından mantıklıydı.

Basında çıkan kimi haberlere göre Grasel tayininin ardından iyimser bir şekilde davanın dev bir görev olduğunu, ama “heyetin ve şu ana kadarki meslektaşlarının desteğiyle bunu başaracaklarını” belirtti. Heyetin ona tarihlerde uyma konusunda kolaylık gösterip göstermeyeceği belli değil. Belli olmayan diğer bir şey de sadece birkaç hafta içerisinde davaya hazırlanıp hazırlanamayacağı.

Bugünkü kararla birlikte halihazırda bozulmuş olan delil programından yaz arasının öncesinde bir kez daha vazgeçildi. Son dönemde mahkemenin davayı var gücüyle yürütmediği ve özellikle de yaz tatiliyle kendini kurtardığı izlenimi uyanıyor. Heyetin esas duruşmayı zaten daha önce Zschäpe’nin ruhsal durumu nedeniyle haftada iki güne indirmiş olması ve bu arada Zschäpe’nin duurşmaya devam etmeye müsait olup olmadığı konusunda bir başka bilirkişiye danışmaması da aynı yöne işaret ediyor. Müdahil davacılara karşı sürekli söz verilen “hızlandırma ilkesinin” mahkeme için belli ki bir önemi yok.