Aylık arşivler: Temmuz 2017

27.07.2017

Federal Savcılığın son konuşmasında 3. gün: Müdahil davacılara taarruz ve kurbanların menfaati

Federal Savcılığın son konuşmasının üçüncü gününde Başsavcı Greger ilk olarak sanık Zschäpe’nin NSU’nun işlediği tüm suçlara ortaklık nedeniyle cezalandırılması gerektiğini gerekçelendirmeye devam etti. Ama bunu yaparken kendi beklentilerine layık olmayı pek başaramadı. İşlenen suçların politik arka planıyla ilgili olarak NSU mektubu ve suçların üstlenildiği videonun farklı versiyonlarındaki sloganları öne sürdü. „Biz, NSU, fazla konuşarak değil eylemlerimizle dikkat çekeceğiz. Basında, politikada ve düşünce özgürlüğünde değişiklikler gerçekleşmedikçe, eylemlerimize devam edeceğiz.“ bunlardan biriydi. Ancak Federal Başsavcılığın izlediği çizgiye göre NSU’nun izole bir grup olarak bir dış etki altında kalmayacağı öngörüldüğünden, grubun ideolojisini, oluşumunu ve değişimini de makul bir şekilde sınıflandıramadı. Okumaya devam et

26.07.2017

Federal Savcılığın son konuşmasında 2. gün – Makam, NSU’yu farklı şekilde yorumlama çabasına devam ediyor. Ve konuşmanın belgelenmesine devam ediliyor.

Başsavcı Greger bugün konuşmasına devam etti. Anlattıklarının temelinde, Beate Zschäpe’nin Böhnhardt ve Mundlos’la oluşturduğu üçlü grup içerisinde oynadığı rolün çok merkezi olduğunun ve bu nedenle aslında NSU’nun işlediği tüm suçlarda kontrol sahibi olduğunun, çünkü bu suçların onun rolü olmadan işlenemeyeceğinin detaylı şekilde kanıtlanması vardı. Zschäpe’nin dairelerin kiralanması, komşular üstünde bırakılan medeni izlenimin korunması, SIM kart ve telefonların tedarik edilmesi, araç kiralanmasındaki suç ortaklığı ve destekçilerle olan işbirliği kapsamındaki görevleri detaylı şekilde sıralandı.

Okumaya devam et

25.07.2017

Federal Savcılık son kez söz aldı: „İzin verilmeyen şeylerin yapılması mümkün olmadığı için“

Ve bugünkü son konuşmanın eksiksiz belgesi

Bugünkü duruşma beklendiği gibi başladı ve ardından oldukça şaşırtıcı şekilde Federal Savcılığın son konuşmasına başlandı. Heyet, ilk olarak Federal Başavcılığın son konuşmasının kaydedilmeyeceğini veya normalde mahkemede teşvik edildiği üzere herhangi bir şekilde tutanak altına alınmayacağını duyurdu. Savunma uzunca bir ara verilmesini talep etti ama daha sonra dilekçe vermedi. Belli ki yeni bir anlamsız red dilekçesi vermektenvvazgeçti ve bunun yerine yaz tatilinde Federal Başsavcılığın argümanlarına vereceği karşılığa hazırlanmanın avantajını tercih etti.

Okumaya devam et

19.07.2017

Son konuşmalara ancak önümüzdeki Salı başlanacak

Dünkü şaşırtıcı duyurunun ardından bugün çok sayıda müdahil avukat, Federal Savcılığın son konuşmalarına başlamasını takip etmek üzere Münih’e geldi. Ancak Federal Savcılık söz alamadı, konuşma önümüzdeki Salı gününe ertelendi.

Mahkeme bu sabah savunmanın Federal Savcılığın mahkemedeki son konuşmasının kayda alınması için vermiş olduğu dilekçeyi reddetti. Savunma önce uzun bir ara talep etti ardındansa itirazda bulundu. Bunun üzerine bu soruyla ilgili uzun süren bir tartışma başladı ve tartışmanın sonucunda heyet başkanı hakim itirazla ilgili karar verilmesi gerektiğini, duruşmaya önümüzdeki Salı günü devam edileceğini duyurdu.

Okumaya devam et

18.07.2017

Delillerin toplanmasında sona gelindi, son konuşmalar yarın başlıyor

Mahkemenin geçtiğimiz haftalarda delillerin toplanmasını sonlandırma konusunda çok yavaş hareket etmesinin ardından bugün her şey çok hızlı gelişti: Daha duruşmanın başlangıcında heyet başkanı, Federal Savcı Dr. Diemer’e son konuşmasını yapmaya hazır mı diye sordu. Diemer’in cevabı: Yarın başlanabilir.

Ve Federal Savcılık son konuşmalarına yarın başlayacak: Mahkeme bugün sadece savunmanın son iki delil tespiti dilekçesini reddetti, sanıkların federal adli sicil bilgilerini okudu ve bunun ardından delillerin toplanmasına son verildi. Okumaya devam et

11.07.2017

Tanıklıklar yavaş yavaş sona yaklaşıyor

Dava katılımcılarından bazıları, bu sabah mahkemenin  tanıklıklara bu hafta son verebileceğini tahmin ediyorlardı: Ve mahkeme beklendiği üzere müdahil davacıların Anayasayı Koruma Dairesi’nin olaylarla bağlantısının ve Nazi camiasının destek yapılarının (bkz. 05.07.2017 tarihli blog) aydınlatılmasına devam edilmesi için verdiği iki yeni dilekçeyi daha reddetti. Zschäpe hakkında bilirkişi raporu hazırlamış olan Bauer’e karşı verilen taraflılık nedeniyle red dilekçesi (bkz. 24.05.2017) mahkeme tarafından haklı görüldü ve bunun üzerine Zschäpe’nin avukatı Grasel bile söyleyecek bir şey bulamadı. Wohlleben’in savunmasının verdiği, Anayasayı Koruma Dairesi’nden Temme’nin Halit Yozgat’ı Kassel’de vuran kişi olma olasılığına yönelik komplo teorisi dilekçesini reddetmek için mahkeme gerekli esasları oluşturdu: Okumaya devam et

05.07.2017

Hafifletme ve manevra. Ve yarınki duruşma iptal oldu.

Bugünkü duruşma yine ilginç bir olay olmadan geçti, ama yine davanın odağının fazla dar olduğunu gösterdi:

Bir yandan Federal Savcılık gizli servisler ve NSU çevresindeki ağ yönündeki mümkün olan tüm aydınlatma çabalarını engelleme çizgisine sadık kaldı: 1999 yılında “Nasyonal Sosyalist Yeraltı Savaşçıları” isimli bir örgütten bahsetmiş olan, Hessen Anayasayı Koruma Dairesi’nden bir muhbirle ilgili basında çıkan haberlerin ardından bugün Yozgat ailesinin avukatları bu olayı (halen soruşturması süren) muhbir yöneticisinin sorgusu ve dosyaların incelenmesi ile daha da aydınlatmak için dilekçe verdiler. Burada bahsedilenin daha sonraki “Nasyonal Sosyalist Yeraltı”olabileceği açık, bu ifadenin dava için önemi de. Ancak Başsavcı Weingarten durumu öyle görmüyor: Onun için bu büyük isim benzerliğinin sadece tesdür olabileceği ve NSU ile ilgili 1999 yılından muhbir raporlarının dava için zaten bir anlam taşımadığı gayet açık. Okumaya devam et

29.06.2017

Reddedilen bir delil tespiti dilekçesi ve  reddi hakim dilekçesi daha

Sanık Zschäpe’nin “eski avukatları” bugün bilirkişi Prof. Saß’a sormak istedikleri bir soru olmadığını açıkladılar. Böylelikle bilirkişinin sorgusu sürekli raporuyla ilgili soruları yanıtladığı yaklaşık 6 ayın ardından nihayet sonlandırılabildi. Avukatlar, başka bir bilirkişi raporunun hazırlanması için vermiş oldukları dilekçeyi daha gerekçelendireceklerini belirttiler, onlara bunun için önümüzdeki haftaya kadar zaman verildi.

Buna karşılık Wohlleben’in savunması şansını bir kez daha komplo teorisi dilekçeleriyle denedi: Andreas Temme’de bulunan eldivenlerde cinayette kullanılan cephaneye uyan duman izleri bulunmuştu. Savunma diğer tüm delillerin Temme’nin nişancı olmadığını kanıtlamasındansa bahsetmedi. Yani bu dilekçe de reddedilecek.

Okumaya devam et

21.06.2017

Wohlleben’in savunması ırkçı cinayet serisini depolitize etmeye çalışıyor

Bugün Wohlleben’in savunması yine Mundlos ve Böhnhardt’la ilgili olarak psikiyatrist bir bilirkişi için vermiş oldukları dilekçe hakkında konuştular. Avukat Klemke’ye göre bu dilekçeyle Böhnhardt ve Mundlos’un cinayet motifinin „yabancı düşmanlığı“ değil tamamen „cinayet arzusu“ olduğu kanıtlanacaktı. Bu cinayet arzusunun kökleri Mundlos ve Böhnhardt’ın disosyal kişilik bozukluğundaydı ve üçüncü kişiler tarafından görünür değildi. Böhnhardt ve Mundlos bu motivasyonu NSU’nun itiraf videosunda, „yabancı nefreti“ ile hareket ettiklerine dair verdikleri bilgiyle „gizlemişlerdi“.

Savunma bu teşebbüsüyle tabii ki hukuksal açıdan bir başarıya ulaşamayacak – Federal Savılık kısa bir cevap vererek „disosyal“ suçluların da tabii ki ırkçılık gibi cinayet motifleri geliştirebileceklerini, bu nedenle bir bilirkişi raporunun mahkemeye bir yarar sağlamayacağını tespit etti. Bu strateji politik olarak da fayda sağlamayacak. Okumaya devam et

20.06.2017

Pek ilginç olmayan bir gün

Wohlleben’in savunmasının vermiş olduğu reddi hakim dilekçesinin gerekçesiz olduğu nedeniyle reddedilmesinin ardından bugün tanıklıklara devam edildi. Ancak bugün yapacak çok az şey vardı ve dava tanıklıkların sona ermesinden önceki son düzlükte de hızlanmadı.

Mahkeme bir kez daha Yozgat’ın müdahil avukatlarının bilirkişi Prof. Bauer’e karşı vermiş olduğu taraflılık nedeniyle red dilekçesiyle ilgilendi. Bauer mahkemeye bildirdiği uzun bir görüşle neden taraflı olmadığını düşündüğünü anlatmaya çalıştı ama bununla taraflı olduğuna dair izlenimi daha da kuvvetlendirdi. Böylece Federal Savcılık da Bauer’in reddi için verilen dilekçeyi haklı gördüğünü bildirdi.

Federal Savcılık Wohlleben’in savunmasınınn vermiş olduğu psiko-dilekçeyle ilgili de görüş bildirdi ve onun reddedilmesi için dilekçe verdi. Savunma buna bir kez daha cevap vermek istiyor; savunmaya bunun için zaman vermek üzere heyet başkanı yarınki duruşmanın başlangıcını saat 13’e aldı.

Bu hafta ön görülen başka bir tanıklık yok, bu yüzden Perşembe günkü duruşmanın iptal olması mümkün. Ancak heyet başkanı bugün kesin bir karar vermek istemedi.