Aylık arşivler: Mayıs 2018

17.05.2018

Avukat Nahrath’ın mütalaası – Korkunç şüphe: Hitler yoksa Yahudi düşmanı değil miydi?

Avukat Klemke’nin mütalaasını bugün sonlandırmasının ardından, Wohlleben’in avukatlarından son olarak Nahrath söz aldı. Nahrath’ın ne de olsa Wiking Gençliği’nin ülke çapındaki son lideri olarak savunmanın mütalaalarının finalinde bir kez daha büyük bir Nazi gösterisi sergileyecğini düşünen çoktu. Nahrath’ın kendisi de mütalaasının ikinci bölümü öncesinde Klemke benzeri bir „mizahi“ çıkışla „mağdurların ve acı çekenlerin en iyisi en yakınlarındaki iyilikçilere ya da yerel politik komiserine gitmelerinin tavsiye olunduğunu“ söyledi.

Okumaya devam et

16.05.2018

Wohlleben’in savunmasının mütalaasına devam

Wohlleben’in avukatı Klemke’nin mütalaasının bugünkü devamına dair dün söylememiş olduğumuz yeni bir şey yok. Klemke de savunmanın vermiş olduğu halk ölümü dilekçesini savunmayı denedi. Klemke „mizahının“ söz konusu olduğu yerler (örneğin Klemke’nin müdahil davacıların mahkeme salonundan nasıl „göçeceklerini“ görmek için bu dilekçeyi bir kez daha sunmak istediği ifadesi gibi- çok komik, çünkü o zaman avukatların kendileri göçmen olacaklar!“) dışında bu çıkışta da yeni bir şey yoktu.

Söz konusu edilmeye değer olan tek şey, Klemke’nin (kendi standartlarına göre nispeten üstü kapalı şkilde ifade etse de) özellikle de Carsten Schultze’nin „eşcinsel eğilimlerini çekinmeden yaşayabileceği güzel yeni hayatı“ndan bahsederkenki aşağılayıcı tonlamasında kendini belli eden eşcinsel düşmanlığıydı. Okumaya devam et

15.05.2018

Wohlleben’in savunmasının mütalaası: Acelecilik ve Şikayetçilik

Aşırı sağcı ideolojinin kendini dışarıya yansıtış şeklinin iki temel unsuru olduğu -yani acelecilik ve şikayetçilik- genel olarak geçerliyse, Ralf Wohlleben’in savunmasının bugün sunduğu mütalaasında avukat Schneiders ilkinden, avukat Klemke ise ikincisinden sorumluydu.

Schneiders’ göre müvekkili her şeyden önce bir kurbandı: Onun hakkında ağır şekilde peşin hükümde bulunan basının kurbanı, „camia röntgenciliği“ yapan „kimi müdahil davacıların“ kurbanı, politika ve medyanın beklentileri nedeniyle müvekkillerine her ne pahasına olursa olsun hüküm giydirmek isteyen önyargılı medyanın kurbanıydı. Mütalaası mahkemenin davayı yönetim şekline yönelik eleştirilerin, Wohlleben’in savunmasının içeriksel konulara yönelik verdiği delil tespit dilekçelerinin ve ilkel komplo teorilerinin bir karışımıydı. Okumaya devam et

09.05.2018

Gerlach’ın savunmasının mütalaası: gayet iyi hazırlanıp kendi müvekkileri tarafından çürütüldü

Bugün Gerlach’ın savunması mütalaada bulundu. Ve bu mütalaa da sonuçta ikna edici olmayıp Gerlach’ı hakettiği hükümden kurtaramayacak olsa da en azından avukat Hachmeister’in açıklamaları için şu söylenebilir: Hiç olmazsa nihayet bir mütalaa! Gerlach’ın avukatları da davayı politik amaçlarla kullanmak isteyen „politik çevrelere“ saldırdı ve 2000’ler öncesinde sağcı terörle uğraşmanın asla gerekmemiş olduğu gibi tuhaf tezler öne sürdü. Ama en azından mahkemeyi ikna etmek için gerçekten çaba gösterdiler ve Federal Savcılığın sunduğu delillere bir nebze derinlemesine eğildiler.

Okumaya devam et

08.05.2018

Eminger’in savunmasının mütalaası: inançlı bir Nasyonal Sosyalist ama bir fikri yok

Bugün Eminger’in savunmasının mütalaada bulunmasından önce, henüz Nisan ayı başında ek avukat olarak görevine başlamış olan Sprafke bir basın açıklaması aracılığıyla André Eminger’in avukatlığı görevinden ayrıldığını duyurdu. „Avukat ve müvekkili arasında savunmaya nasıl devam edileceği konusundaki görüş ayrılıklarından dolayı“ görevinin son bulması gerekmişti. Karlsruheli avukatın genel olarak oldukça talihsiz performansı böylece tarih oldu, davada daha fazla gecikme olması artık beklenmiyor.

Sanık Eminger’in diğer avukatları Kaiser ve Hedrich ise dönüşümlü olarak ortak mütalaalarını sundular. Sonuç olarak müvekkillerinin tamamen beraat ettirilmesini talep ettiler. Eminger şüphesiz inançlı bir Nasyonal Sosyalistti ama cezayı gerektiren bir suç işlediği kanıtlanmamıştı. Okumaya devam et

02.05.2018 

Carsten Schultze’nin savunmasının mütalaası: “Şiddetim sadece sessiz bir sevgi çığlığıydı”

Carsten Schultze’nin savunmasının mütalaası biraz heyecanla bekleniyordu: Ne de olsa kendisi hem hazırlık soruşturması sırasında hem de dava sürecinde NSU’nun işlediği suçların aydınlatılmasına en fazla ve inandırıcı olan tek katkıyı sağlayan sanık. Bu yüzden bir yandan hem (onun ağır şekilde aleyhine konuştuğundan) Wohlleben’in savunmasının esas saldırı hedefi oldu hem de çok sayıda müdahil davacının doğrudan veya avukatları aracılığıyla özrünü kabul ettiklerini ve cezasının tecil edilmesini kabul edeceklerini duyurmalarını sağladı. Ancak iki avukatı şimdi mütalaalarıyla buna ters düştüler. Schultze’nin susturuculu tabancayı tedarik etmesinin sadece “ahlaki” bir suç olduğunu kabul ettiler, ancak Schultze’yi suçlamalar açısından suçlu bulmadıklarını belirttiler. Okumaya devam et