Federal Başsavcılık aydınlatma sürecinin önüne engeller koyuyor
Bugünkü duruşmaya,müdahil avukatlar, federal savcılık ve de Zschäpe’nin avukatları ile arasında geçen tartışmalar damgasını vurdu.Bunun dışında, tanıkların sorgulanmasıyla birlikte yeni bir bilgiye ulaşılmadı.
İlk tartışmaya, müdahil davacıların -Polonya’da tutuklu olan bir kişinin tanık olarak dinlenmesi talebiyle- mahkemeye sunduğu 08.01.2014 tarihli dilekçesi neden oldu. Söz konusu tanık, 2004 yılında sanık Ralf Wohlleben’e VW transporterlerinin immobilizer sistemlerinin devre dışı bırakılması için bir aleti temin etmiş ve karşılığında bir tabanca teslim almıştı.Şimdiye kadar Wohlleben sadece cinayet silahı olan Ceska’nın temini (1999/2000) ile suçlandığı için, bu durum Wohlleben’in rolüne dair yeni bir tablo ortaya çıkarabilirdi.
Başsavcı, dilekçenin şeklen geçersiz ve içerik olarak anlamsız olması nedeniyle reddini talepetti.Bununla belli ki,NSU örgütünün sadece üç kişiden oluştuğu şeklinde ortaya çıkan tabloyu,her bir yeni bulgu karşısındane pahasına olursa olsun savunmaya çalıştı. Sanık Wohlleben’in 2004’tearaçların çalınması için bir alet ele geçirmeye çalışmasıve bunun NSU tarafından düzenli olarak saldırıları için kullanılması, O’nun grup içine farz edilenden çok daha derinlerde dahil olduğu sonucunu verir. Ancak, Federal Savcılık soruşturmaları devraldığından bu yana, her durumda NSU örgütüne üye olanların sayısını mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışıyor. Geleneksel tek fail tezinden de mümkün olduğu ölçüde vazgeçmiyor.Müdahil avukatların sunduğu bu dilekçe üzerine verilen karar,Götzl’ün başkanlığı altındaki mahkeme heyetinin alması gereken ve Götzl’ün cinayetlerin gerçektenaydınlatılması ve suçluların ortaya çıkarılmasıyla mı ilgilendiği, yoksa sadece davayı yürütmek mi istediğiyönünde politik bir karardır.
İkinci tartışma,tanık Alexander Scheidemantel’in ifadesine yönelik müdahil avukatların birçoğunun yaptığıaçıklamanedeniyle çıktı. Söz konusu tanık, eşinin sağlık kartının sanık Gerlach’a verildiğine dair08.01.2014 tarihinde ifade vermişti. Müdahil avukatların açıklamalarında hem Scheidemantel çiftinin hem de sanık Gerlach’ın yalan söylemek için bir nedeninin olduğu detaylı olarak sunuldu.Çünkü, Alexander Scheidemantel ve belki de karısı kartın kimin için kullanılacağını kesin olarak biliyordu. Gerlach,arkadaşlarını korumak için bu şekilde yalan söylediği ölçüde, bu yalanlardan bir sonuca varılamayacağı, verdiği diğer bilgilerin de doğru olmadığı anlamı çıkar.
Bu açıklamalara, Zschäpe’nin avukatları tarafından kusurlu bulunduğu için itiraz edildi ve böylece açıklamalar kesintiye uğramış oldu. Bu ifadeler, tanığın ifadesine yönelik bir açıklama için çok genişti. Zschäpe’nin avukatları daha geçen hafta Gerlach’ın tüm açıklamalarının –malum olduğu üzere Zschäpe’ye yüklenen- inandırıcı ve ispatlanabilir olmadığını, çünkü O’nun sağlık kartının verilmesine yönelik gerçekleri söylemediğini belirtmişlerdi. Artık onların delil sunmasıdurumu ortaya çıktı. Mahkemenin, müdahil avukatların açıklamasının uygun olduğuna karar vermesinden sonra, bu açıklama kesintiye uğramadan sonuna kadar tamamlanabildi.