Günün ilk tanığı Max-Florian B. oldu. B.’nin Mundlos’a bir pasaport için kimlik bilgilerini ve başka belgeleri vermek suretiyle NSU’yu desteklemiş olmasından şüpheleniliyor. Bu nedenle hakim karşısında bilgi vermeyi reddetme hakkına sahipti ki öyle yaptı. Buna rağmen daha önce polise kapsamlı bilgiler vermişti ve böylelikle onu sorgulamış olan polis memurlarının tanık olarak ifadeleri alındı.
7.11.2011’de, Mundlos ve Böhnhardt’ın ölümlerinin üç gün ardından gerçekleşen ilk sorguda Zschäpe und Mundlos’la tesadüfen tanışmış olduğunu, bir geceliğine evinde kaldıklarını ve belgeleri ondan çaldıklarını iddia etmişti.
İki hafta sonra Federal Kriminal Dairesi’nin gerçekleştirdiği bir sorgudaysa üçlüyü „yoldaşlar“ olarak ağırlamış olduğunu itiraf etmişti. Onu, Uwe Mundlos’a pasaportunu teslim etmeye de ikna etmişlerdi. Ama daha sonra da Mundlos’la düzenli olarak telefonlaşmıştı. 2009/2010’a kadar kendisine ziyarette bulunmuşlardı ve -daha çok bilinçsiz şekilde- başka kişisel bilgilerini de onlarla paylaşmıştı.
B., üçlünün işlediği suçlar hakkında bir bilgisi olmadığına yemin etti; kendisinin de daha sonraları sağ görüşle ilgisinin kalmadığınıı söyledi. NSU’nun suçlarını farkında olmadan desteklemiş olmaktan üzüntü duyuyor ve aydınlatma çabalarına yardımcı olmak istiyordu. B. gerçekten de yetkililerle defalarca buluşup bilgi vermişti, yine de çoğunlukla ancak kendisinden somut bilgiler istendiğinde yapıyordu bunu. Bunun sebebi aradan geçen uzun zaman ve hafızasındakileri bastırma mı, yoksa B. gerçekten daha fazla şey biliyordu, hala biliyor ve bu yüzden olayların aydınlatılmasına yardımcı olabilir mi, şu ana kadar açıklığa kavuşmadı. B.’nin sorgularından çoğunu yürüten memur önümüzdeki haftalarda sorgulanacak.
Her ihtimalde Max-Florian B.’nin şahsında ve Chemnitz’den çok sayıda başka Nazi’nin destek faaliyetleriyle ilgili anlattıklarından, NSU’nun güvenebileceği ne kadar çok destekçiye sahip olduğu yeniden açıklık kazandı. Bunun sadece üçlünün ortadan kaybolmasının sonrasındaki ilk zamanlar için değil, cinayetler sürecinde de geçerli olduğunu varsaymak mümkündü. B. özellikle André Eminger ile ilgili ifadeler vermiş ve bu kişinin „üçü“ ile daha uzun süre bağlantıda kaldığını ve ona 2010 sonlarında Nazi deyişleri içeren bir SMS gönderdiğini söylemişti.
Sonlara doğru müdahil davacılar Mandy Struck’a karşı dosyaların delil olarak kullanılabilmesi talebinde bulundular. Struck da NSU’yu desteklemekle suçlanıyor ve önümüzdeki hafta tanık olarak ifade verecek.