31.08.2017

Mahkeme salonunda protesto eylemi ve Eminger ve Gerlach’a yönelik mütalaa: Federal Savcılık ideolojinin önemini keşfetti

Duruşma günü protestoyla başladı: Başsavcı Weingarten savcılığın mütalaasına devam etmeye başlayamadan „NSU kompleksi çözülsün“ tribünalinden eylemciler, tribünalin Federal Savcılığa yönelik suçlamasını okumaya başladılar ve salona üzerinde tribünalin sanıklarının isimlerinin bulunduğu el ilanları fırlattılar. Heyet başkanı hakim oturuma ara verdi ve mahkeme heyeti salonu terketti ama eylemcilere yönelik bir inzibati ceza uygulanmadı. Eylemciler mahkemenin önünde gün boyunca gösterilerini sürdürdüler ve trübünalin iddianamesinden kısımlar okudular.

Bu esnada salonda Federal Savcılık mütalaasına devam etti ve önce sanık Eminger’le ilgli kısımla başladı. Weingarten ilk olarak sanığın suçlandığı eylemleri; yani Zschäpe, Böhnhardt ve Mundlos için banka soygunlarında ve Köln’deki Probsteigasse’deki patlayıcı saldırısında kullanılan üç aracı kiralamış, iki adet tren kartı temin etmiş ve aboneliğini sürdürüp ödemelerini yapmış olduğunu ve ayrıca NSU’nun yaşadığı binada meydana gelen bir su hasarı  sonrasında polise ifade verip dairenin kime ait olduğunun gizli kalmasını güvenceye almak amacıyla Zschäpe’nin karısı olduğu bilgisini vermiş olduğunu anlattı.

Weingarten Eminger’in de kasti davrandığının, yani eylmlerinin neye yol açacağını bildiğinin kanıtlanmasıyla uzun zaman harcadı. Banka soygunları söz konusu olduğunda bu doğal olarak çok zor değildi, çünkü Eminger Zschäpe, Mundlos ve Böhhardt’ın çok paraları olduğunu, ama yasal bir gelirlerinin olmadığını ve silahlı olduklarını biliyordu. Probsteigasse’daki patlayıcı saldırısı konusunda Federal Başsavcılığın başsavcısı tüm bir soruşturma ve dava sürecinde sürekli karşı geldiği bir şeyi yaptı: Eminger’in uzun yıllar boyunca sürdürdüğü destek eylemlerinin politik bir motivasyona sahip olduğunu ve buna “yabancılara” karşı en ağır suçların işlenmesinin de dahil olduğunu kanıtlamak amacıyla Eminger ve NSU arasındaki ideolojik uyuşmaları hedef aldı. Gerçekten de böylesi uyuşmalar söz konusuydu: Eminger ve kardeşi Mike’in yönetimindeki “Erzgerbirge Beyaz Kardeşliği”, fanzinlerinde farklı düşünenler ve “yabancılara” karşı şiddet eylemlerine çağrılarda bulunuyor, “lidersiz direnişte” silahlı savaşın ideolojisinin propagandasını yapıyor ve NSU gibi yeraltından cinayetler işleyen ve para taşıyan araçlara yapılan saldırıların ardından parayı NSU’nun yapmış olduğu gibi Nazi örgütlere dağıtan Amerikalı grup “The Order”a bağlılığını gösteriyordu. NSU’nun kendini ifşa etmesinin ardından Eminger, terör yönelimli uluslararası Nazi camiasının kült kitabı olan Turner günlüklerinin bilgisayarındaki kopyasını, bunun NSU’nun eylemlerinin mavi baskısı olduğunu gayet iyi bildiğinden silmişti.

İeolojisi Eminger’in vücudunda ve evinde de görünüyordu: Karnının üzerinde boydan boya bir “Die Jew die” (Öl Yahudi Öl) dövmesi vardı, bunun yanında çok sayıda Nasyonal Sosyalist örgütün sembollerinin dövmeleri. Ayrıca evinde daha 2012 yılında Böhnhardt ve Mundlos’un üzerinde Runik ölüm sembolü ve “unutulmamış” yazısının bulunduğu bir “resmi” bulunmuştu. Bu Weingarten’ın doğru ifade ettiği üzere “bir itirafa eşti”. Weingarten böylelikle haklı şekilde Eminger’in şüpheye mahal bırakmayan şekilde NSU’nun faaliyetlerine  dahil olmuş olduğu ve onlara bu bilinçle destek vermiş olduğu sonucuna vardı. Bununla birlikte yardım ve yataklık kastı kanıtlandı.

Bu sonuç içeriksel olarak tamamen yerinde. Ama Federal Savcılığın bu gerekçeyle neden aynı koşullara sahip diğer destekçileri -örneğin Eminger’in karısı Susan’ı- Münih’te sanık koltuğuna oturtmadığı bir sır olarak kaldı. Federal Savcılık başından bu yana Weingarten’ın bugünkü mütalaasında olduğu gibi soruşturma yürütmüş olsaydı NSU ile ilgili muhakkak daha fazla detay soruşturulmuş olacaktı.

Weingarten bunun ardından sanık Gerlach’a yöneldi. Gerlach ortadan kaybolan üçlüye bir silah teslim etmişti, ancak bu suç zaman aşımına uğramıştı ve ayrıca bu silahla suç işlenip işlenmediği belirsizdi. 2004 yılında Uwe Böhnhardt’a pasaportunu vermiş, daha sonra bir ehliyet ve 2011 yazında Böhnhardt için yeni bir pasaport çıkarmıştı. Weingarten kasıtla ilgili olarak Gerlach’ın NSU’nun çekirdek üçlüsüyle 90’lı yılların ortalarından itibaren uzun yıllar boyunca sürdürdüğü politik işbirliği göz önünde bulundurulduğunda, o zamanlar süregiden ve Böhnhardt, Mundlos ve Zschäpe’nin sıkı sıkıya savunduğu silahlı savaşın kabülü tartışmalarının ilgili bir kastın varlığı konusunda şüphe bırakmadığını belirtti. Gerlach ayrıca NSU’nun çekirdek üçlüsünün ilk olarak suçlandığı eylemlerin bu arada zaman aşımına uğradığını biliyordu, yani yeraltında yaşamaya devam etmek için yeni terör suçlarının işlenmesinden başka bir neden yoktu. Böylece Gerlach verdiği desteğin sadece illegal yaşama hizmet etmekle kalmayıp Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ın daha 1998 öncesinde sık sık talep etmiş oldukları eylemleri gerçekleştirmiş olduklarının ve kendisinin onları bu eylemlerde desteklediğinin farkındaydı.

Gerlach’a yönelik mütalaaya yarın devam edilecek. Ardından NSU’nun soygunlarına yönelik diğer açıklamalarla devam edilecek. Federal Savcılığın mütalaasının önümüzdeki dava haftası 12.10.2017 Salı günü sona ermesi bekleniyor.