Bir kez daha Keupstraße hakkında ve Anayasayı Koruma Dairesi çalışanı Temme’ye devam
Bugün ilk olarak Köln’deki Keupstraße’de gerçekleştirilen bombalı saldırının bir diğer mağduru ifade verdi. Tanık, patlama anında babasının Keupstraße’de bulunan seyahat acentasındaydı. Kendisi ve bomba arasında şans eseri bulunan bir kamyonet, onlarca çivinin üzerine isabet etmesini önlediğinden yaralanmamıştı. Bombanın yarattığı hayati tehlikeyle ilgili çok açık ve net raporlar vermiş olan iki bilirkişi (bkz. 11.02.2015 tarihli blog), bugünkü tanığın ve geçtiğimiz aylarda ifade veren diğer Keupstraße tanıklarının ifadeleri üzerine raporlarını tamamlayıp teyit ettiler.
Akşamüstü Hessen Anayasayı Koruma Dairesi’nden Temme’nin başka bir meslektaşı olan ve o zamanlarda gizli serviste görevli olan Hess ifade verdi. O da Halit Yozgat’ın Kassel’de öldürülmesinin ardından -o zaman sanık olan- Temme ile kriminal polis tarafından dinlenmiş ve kaydedilmiş olan çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. İlk konuşmada kelimesi kelimesine şunları diyordu „Herkese, bir yerde böyle bir şey olduğunu biliyorsanız oradan geçmeyin diyorum.“ Temme’nin „böyle bir şey olduğunu“ önceden bilmediğini iddia etti. Ama açıklamaları kesinlikle ikna edici değildi. Heyet başkanı da çok kez soru sorarak „Sözkonusu kişi orada bir cinayet olduğunu biliyorsa, bu tavsiye test edilip onaylanmış.“ dedi.
Bunun dışında, Temme ile olan görüşmeleri onun için sadece Temme’nin ve Eyalet Anayasayı Koruma Dairesi’nin korunmasının önemli olduğunu ve cinayetin ortaya çıkarılmasının -ki Temme o zamanlar hala sanıktı- hiçbir önemi olmadığını gösteriyordu. Temme’ye „gerçeğe olabildiğince sadık kalması“ yönündeki tavsiyesi de buna uygundu. Polisin „Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi’nin şüphelilere yönelik saptanabilir desteğini ortadan kaldırma“ çabaları aralarında tanık Hess’in de bulunduğu yetkililerin blokajı yüzünden başarısızlığa uğramıştı. Hess, Eyalet Dairesi’nin Temme’ye yönelik tavrını bugün mahkemede de bir kez daha detaylı şekilde haklı çıkarmaya çalıştı.
Hess, heyet başkanı hakim Götzl’ün sorgusunun ardından saat 17’ye kadar müdahil dava avukatları tarafından sorgulandı. Sorgu, Eyalet Dairesinin polis soruşturmalarına engel olduğunu ve „susma duvarını“ bugün hala koruduğunu bir kez daha gösterdi. Polisin Temme’nin yönetimindeki muhbirleri sorgulamasını neden engellediğine dair gerekçesi de Anayasayı Koruma Dairesi’nde bugün hala polis soruşturmalarının engellenmesinin savunulduğunu gösteriyordu: „Eldeki gerçekler benim için yeterli değildi. Polis, soruşturmalarında ilerleyemiyordu ve dediğim gibi dava da zaten sona ermişti.“ Hess, polisin tam da Anayasayı Koruma Dairesi’nin işbirliğine yanaşmamasından dolayı ilerleme kaydedememesi ve Temme’nin makamı nedeniyle daha da çok susması konularınıysa -diğer mesletaşları gibi- tamamen atlamaya devam ediyor.
Mahkeme daha öğlen olmadan birçok dilekçe aldı: Müdahil davacılardan, Beate Zschäpe’nin 2011’de NSU’nun Zwickau-Frühlingstraße’de kaldığı daireyi yaktığı benzinin, bir hafta önce Zwickau’da satın alınmış olduğunu kanıtlaması gereken bir dilekçe geldi.
Wohlleben’in savunması da birden çok dilekçe verdi. Wohlleben’in Jena’daki destekçiler arasında „merkezi bir figür“ olmadığı tezini takip ederek bunu için başka Nazi tanıklarının sorgulanmasını talep ettiler. Eskiden Thüringen Vatan Koruma’nın yönetici kadrosundan olan birinin, üçlünün işledikleri ilk suçların ardından para sağlanması için Wohlleben’in onlarla canlı bir röportaj organize etmeyi denediğini ve Wohlleben’in TVK içerisinde şiddete karşı koyduğunu kanıtlaması gerekiyordu. Bunun dışında Alman bir silah sahibinin de Ceska’nın alındığı dükkanın sahibinden yasadışı silahlar satın aldığı konusunda tanıklık etmesi gerekiyordu. Tanıklar bunu tek tek onaylasa bile bunun Wohlleben ve Schultze üzerinden silah teslimi; Wohlleben’in üçlünün ideolojisi ve şiddet eğilimleri hakkında bildikleri ve nihayetinde kendi ideolojik yönelimi konusundaki açık delillerde pek bir şey değiştirmeyeceğini ve bu yüzden sadece umutsuz bir kurtarma çabası olduğunu savunmanın da biliyor olması gerek.