Halit Yozgat’ın babasının üzücü açıklaması – Kışkırtıcı doğumgünü gazetesi yalnızca bir „ergen zırvalığı“ mı?
Ana duruşma Kassel’de öldürülen Halit Yozgat’ın babasının önceden bildirilmiş olan açıklaması ile başladı. Zschäpe’nin avukatıı Heer, Yozgat’ın müvekkilini haksız yere katil olarak tanımladığı ve açıklamasının yeteri oranda delile dayanmadığı görüşünde olduğundan açıklamayı bir kez kesintiye uğrattı. Bu sinik aranın ardından görüşün okunmasına bölünmeden devam edilebildi.
Yozgat ailesi daha önce olduğu gibi Alman toplumu ve temsilcileri tarafından kendilerini yarı yolda bırakılmış hissettiler. Şansölye Merkel’in geçtiğimiz yıl NSU’nun suçlarını aydınlatmak için her şeyi yapacağına söz vermesi de hiçbir ilerlemeye yol açmadı. Daha önce olduğu gibi mahkeme tüm dosyalara, özellikle de Anayasayı Koruma Dairesi çalışanı Temme’ye karşı açılan davanın dosyalarına delil olarak başvurmadı. Yozgat ailesinin ağırlıklı olarak ailenin çevresine yönelik polis soruşturmalarından dolayı çektiği acı göz ardı edildi.
Yozgat’ın babasının oğlu Halit’in sadece öldürülmekle kalmayıp doğmuş da olduğu Kassel’deki Holländische Straße’nin adının Halit Straße olarak değiştirilmesine yönelik içten dileği şu ana kadar yerine getirilmedi. Kassel’de bir meydana oğlunun adı verildi ama ailenin istediği bu değildi. Böylece baba açıklamasının sonunda çaresizlik içinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne dönerek, isim değişikliğinin yapılmasını şu sözlerle rica etti:
„Eğer Holländische Straße’nin adının Halit Straße olarak değiştirilmesine karar verirseniz, ben de Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın babalarını isim değiştirme törenine çağıracağım ve onlarla birlikte barış sembolü olarak havaya beyaz güvercin uçuracağım.“
NSU cinayetleri konusunda gerçekten uzlaşmayla ilgilenen biri, burada yanlış makama yöneltilmiş olsa bile bu dileği duymazdan gelmemeli.
Bu hüzün verici açıklamanın ardından 1996’dan 2000’e kadar NSU destekçisi André Kapke ile yakın arkadaşlığı vasıtasıyla Jena Nazi camiası ve bununla birlikte NSU üyeleriyle yakın bağları olan tanık Jana J.’nin sorgusuyla devam edildi. 1998 yılında sanık Wohlleben ile Kapke için Bild gazetesinin stilinde bir „doğumgünü gazetesi“ hazırlamışlardı. Kapke Güney Afrika’daydı ve o da orada üçlünün ortadan kaybolabilmesi için bir olanak arayışındaydı. Dönüşünün ardından hediye olarak „doğumgünü gazetesini“ almıştı.
Gazete Yahudi düşmanı, ırkçı sloganlar, cinayet çağrıları diğer çirkinliklerle doluydu. Tanık kendi el yazısını tanıdı, gazeteyi hazırlamış olduğunu da itiraf etti, ama ayrıntıları hatırlamıyordu. Gazete bugünkü bakış açısından mide bulandırıcıydı, bunu yaptığı için utanıyordu. Ama sağ camiadan 18 yaşındaki birinin bakış açısından gazete „ergen zırvalığı“ndan ibaretti ve o zamanlar düşündüğü üzere Nazi camiasının kriminalize edilmesine bir tepkiydi.
O zamanlar Jena’da hemen hemen herkes sağcı ve yabancı düşmanıydı, daha genç olanlar bunu sadece daha da abartılı olarak yaşıyordu. Jena’daki Nazi camiası çok da büyüktü. Eğer kendinizi sağ camiaya bir şekilde bağlı hissediyorsanız orada iyi yaşayabilirdiniz, Doğu Almanya’daki genel atmosfer buydu.“ Erkek arkadaşı André Kapke açık şekilde „ulusalcı, yabancı düşmanı, ırkçı“ idi. Genel olarak kimseyle ilgili kötü anıları yoktu.
Tanık Beate Zschäpe ile 1997 yılında Zschäpe’nin evinde gerçekleşen bir „kızlar akşamı“nı hatırlıyordu. Zschäpe’nin sevgi dolu şekilde Walli adını verdiği bir silahı vardı. Tanık bunun ne çeşit bir silah olduğunu ise hatırlayamıyordu. Ama Zschäpe’in silahı kazağının altında taşıyabilmek için bir omuz askısı vardı.
Zschäpe, Böhnhardt ve Mundlos, ortadan kaybolmalarının ardından eskisinden daha fazla ön plana çıkmıştılar. Herkes „Üçlü“den bahsediyordu, ancak açık şekilde değil. Bu dönemde polisle köşe kapmaca oynanmaya başlanmıştı. André Kapke’nin erkek kardeşi ortadan kaybolanlar için para toplamak amacıyla bir konser vermişti.
Tanık Jana J. örneğinde „normal“ toplumun büyük kesimlerinden kısmen onay alan, ama her ihtimalde kesinkes reddedilmeyen, gençliğin geniş kesimlerini kapsayabilen güçlü, dinamik bir Nazi hareketi olduğu açık şekilde anlaşılıyordu. Jana J. o zamanlar açık şekilde çevresindeki Nazi camiasına, en çok da çıkarcılık nedeniyle bağlanmış, ideoloji ve davranışlarını kabul etmiş ve bu şekilde toplumsal çevresinde kendini konumlandırmıştı. Bugün Berlin’de pedagog olarak yaşarken yeni yaşam dünyasına uygun şekilde o zamanlarki görüşünü açık şekilde reddediyor.
Tanığın sorgusuna 16 Nisan’da devam edilecek.