Manken gövdesi davası ve cinayet silahı Ceska ile ilgili
Bugün öncelikle 1996 yılında Beate Zschäpe ve Ralf Wohlleben’i sorgulamış olan iki polis memuru sorgulandı. O zamanlarki konu, halkı kışkırtmaktan dolayı açılan bir davaydı. Üzerinde sarı bir “Yahudi yıldızı” bulunan bir manken gövdesi bir otoban köprüsüne asımuş ve yanına bir sahte bomba yerleştirilmişti. Mankenin üzerinde Böhnhardt’ın parmak izine rastlanmıştı.
Memurlar 18 yıl öncesinin sorgularını tam olarak hatırlayamıyorlardı, ama o zaman edindikleri kimi izlenimleri paylaştılar. Böylece Zschäpe’yi öncelikle sorgulamış olan kadın bir memur, onun o zaman çok “derli toplu” bir izlenim vermiş olduğunu hatırlayabildi. Zschäpe ne söyleyip ne söylememek istediğini tam olarak biliyordu ve “sağ yönelimli” görüşü konusunda açıktı. Gerçekleştirdiği sorgu esnasında Zschäpe’nin Böhnhardt’ın suçun işlendiği anda orada olmadığını öne sürdüğü ikinci bir memur, polisin Nazi camiasının yalan hikayelerini yuttuğu hissine kapıldığını net şekilde hatırladı.
Daha sonra bir müdahil dava temsilcisi tanık olarak dinlendi. Suçlamaya göre cinayet silahı Ceska’yı Thüringen’e götürmüş olan Hans-Ulrich Müller, kendisinin ve İsviçre’deki tanıdığının sorgusu esnasında dışarıda kendisiyle konuşmuştu. Müller o esnada silahın İsviçreli silah satıcısından Jena’daki Nazi camiasıyla iyi bağlantıları olan başka bir adama satıldığını öne sürmüştü. Müller bunu kanıtlayabileceğini de söylemiş, ama cezadan muafiyeti temin edilmediği sürece bunu memurların önünde yapmayı reddetmişti.
Bu sorgunun özellikle açıklık kazandırdığı özellikle bir konu var: Silahın tedarik edilmesinde rol oynadığını reddeden ve aynı gün içerisinde İsviçre Savcılığı ile müdahil dava temsilcisine bambaşka hikayeler anlatan Müller’in verdiği bilgiler keisnlikle güvenilmezdi. Buna karşılık Müller’in aleyhine konuşan ve onun Thüringen vs. ile olan bağlantılarını ifade eden tanıdığının verdiği bilgiler akla yatkın ve inandırıcıydı.