„Yönetici yoldaş“ Dalek ile ilgili daha fazla bilgi
Bugün muhbir Kai Dalek’in sorgusuna devam edildi. İlk olarak müdahil davacılara soru sorma hakkı verildi. Gergin olduğu görülen heyet başkanı Götzl sürekli araya girerek, müdahil davacıların sorularına itiraz etti ve sorguyu kesintiye uğrattı.
Bavyera İçişleri Bakanlığı’ndan daha önce gelen kısıtlı ifade verme izninin ardından, bugün okunan bir mektupla tanığın muhbir yöneticilerinin isimlerini vermesine bile izin verildi.
Eski muhbir sözü fazla uzatsa da bugün net bilgiler vermeye hazır gibi görünüyordu. İki yıldan fazla süre çok düzenli şekilde “Thüringen Vatan Koruma”nın “Çarşamba toplantılarına” katılmıştı. Toplantıların ertesi günü, tüm faaliyetleri ve bilgileri hakkında önce telefonla sonra yazılı olarak Eyalet Dairesi’ne rapor veriyordu. Bu ifade önemliydi, çünkü -şu ana kadar sunulmayan- bu raporlar Anayasayı Koruma Dairesi’ne Thüringenli “tek” kaynak Tino Brandt’ın verdiği bilgileri daha önce kontrol etme imkanını vermişti.
Ardından halihazırda bilinmekte olan ve 1992 yılında Erfurt’ta yapılan bir “askeri spor” talimi hakkındaki Spiegel TV filmi gösterildi. Burada öncelikle TVK üyeleri bir şehir gerilla savaşı talimi yaparken görülüyordu, ardındansa muhbir Thomas Dienel berbat bir kışkırtma konuşması yapıyordu. Dalek bu etkinlikte bulunduğunu itiraf etti, ama muhbir arkadaşının şiddet çağrısını alkollü olmasına bağlamak istedi. Heyet başkanının ısrarla sorması üzerine iddia ettiği bu alkollü olma durumunu nasıl tespit ettiği hakkında bilgi veremedi. Her ihtimalde bu filmde Dienel’in kendinden geçtiği görülmüyor.
Ama Dalek (polise verdiği ve Brandt’ın TVK’nın silahlı bir kolunu kurduğu bilgisiyle açık şekilde çelişerek) örgütle ilgilendiği tüm bu süre içerisinde tek bir silah görmediği ifedesinde ısrar etti. Ama bir yandan Brandt’ın çevresini tehlikeli şekilde radikalleştirdiği konusunda hep uyarıda bulunduğunu söyledi.
Anayasayı Koruma Dairesi’nin Nazi camiasının daha da gelişmesine ne derece hizmet ettiği, Dalek müdahil davacıların sorusu üzerine Nazi faaliyetlerine 1987 yılında Eyalet Dairesi’nden aldığı görevle başladığını ve yine bu yetkiyle Brandt ve TVK ile bağlantı kurduğunu anlattığında belli oldu. Eyalet Dairesi’nden aldığı yetkiyle Thule ağının yapılanmasını yürüttü mü sorusuna olumsuz cevap vermek yerine sınırlı ifade iznine işaret ederek cevap vermemeyi reddetti. Ama Thule ağı üzerinden Brandt ve şartlara bağlı olarak diğer TVK üyeleriyle de iletişim kurabildiğini, şifreli bir iletişimin de mümkün olduğunu anlattı. Uwe Mundlos veya diğer TVK’cılar için de başka bir Thule ağı operatörü üzerinden örneğin Erlangen’a erişim sağlama imkanı vardı.
Dalek, Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi’ne Thule ağının tüm kayıtlı kullanıcılarının kimliğini teşhis etmek ve veri trafiğini kopyalamak ve kaydetmek için teknik imkan sağlayıp sağlamadığı sorusu üzerine de ifade vermeyi reddetti. Eksik bir ifade iznine işaret ederek Bavyera’ya taşınmasından önce yaşadığı Belrin’de de devlet için çalışıp çalışmadığı sorusuna cevap vermeyi de reddetti.
Bu sorulara, özellikle de Brandt gerçekten de TVK’nın kimi kısımlarını NSU’nun oluşmasına yol açacak kadar güçlü şekilde radikalleştirdi mi ve NSU muhbir Dalek’in yönettiği Thule ağını yeraltında iletişim kurmak amacıyla kullandı mı sorularına ancak Bavyera Anayasayı Koruma Dairesi’nde bulunan Dalek ile ilgili dosyaların cevap vereceği muhakkak.