20.09.2016

Yine hatırlamadığını öne süren bir tanık, yine Anayasayı Koruma Dairesi’nden Temme’nin algı sorunları ve mahkemenin Zschäpe’ye soruları

Bugün çok sayıda Jenalı Neonazi’nin 1990’ların sonlarında iki kişiye gerçekleştirdikleri ve sanık Schultze’nin bahsetmiş olduğu saldırıyla ilgili başka bir tanık ifade verdi (bkz. 21.07.2016 ve 01.09.2016 tarihli bloglar) Bu tanık da saldırıyı hatırlayamıyordu ama onu reddetmek de istemiyordu. O zamanlar kendisi ve çevresinin dahil olduğu çok sayıda kavga olduğun , ayrıca çok içtiğini anlattı. Bu bilgiler Schultze’nin vermiş olduğu bilgileri ne net olarak doğruluyor ne de onları çürütüyordu. Yani Wohlleben’in savunmasının Schultze’yi güvenilmez gösterme çabası bir kez daha başarısızlığa uğradı.

Yozgat tarafındaki müdahil davacılar Halit Yozgat cinayetinin işlendiği yerde bulunduğu halde hiçbir şeyden haberi olmadığını iddia eden Temme ile ilgili bir dilekçe daha verdi. Heyet son olarak Temme’nin iddiasının inanılır olduğuna kanaat getirerek bu konuyla ilgili diğer dilekçelere engel olmaya çalışmıştı (bkz.12.07.2016 tarihli blog). Verilen dilekçede bir bilirkişinin, susturuculu Ceska ile edilen ateşlerin çok gürültü çıkarması gerektiğinden Temme’nin onları duymamasının mümkün olmadığını kanıtlaması isteniyordu. Avukatlar Dierbach ve Bliwier dilekçenin hazırlanması için kendileri bir atış poligonunda benzer bir silahla edilen ateşleri dinlemiş ve bunların kapalı bir kapının ardından bile duyulduğunu tespit etmişlerdi.

Mahkeme duruşma gününün sonunda sanık Zschäpe’ye bir kaç soru daha yöneltti. Bu soruları çoğu Böhnhardt ve Mundlos ile şahsi ilişkileri ya da Zschäpe’nin önceki açıklamasındaki kimi ifadelerle ilgiliydi. Mahkeme başka sorular soracak mı ve bu sorular arasında müdahil davacıların diğer soruları da olacak mı bilinmiyor. Savunma avukatı Grasel soruların her zamanki gibi yazılı olarak yanıtaanacağını duyurdu.

Beate Zschäpe’nin nüdahil davacıların geçen duruşma gününde okunması için dilekçe vermek istediği ama savunmanın ateş açması nedeniyle başarısızlığa uğradığı (bkz. 14.09.2016 tarihli blog) mektubu ile ilgili tartışmalara yarın devam edilecek. En azından mahkmenin de Zschäpe’nin mektupta kendisini nasıl tasvir ettiğini anlamış olduğu belli oldu. Heyet başkanı yazılı metne resmi olarak el konulmasının düşünüldüğünü duyurdu.