25.04.2017

“Sanık (hükümlülük durumunda) böylesi bir süreci hesaba katmamıştı.”

Mahkeme bugün ilk olarak Federal Savcılığın Wohlleben’in savunmasının Paskalya tatili haftasında vermiş olduğu delil tespiti dilekçeleriyle ilgili görüşünü dinledi. Bunun dışında Anayasayı Koruma Dairesi muhbiri Temme’nin algısıyla ilgili görüş bildirmek üzere Yozgat’ın müdahil avukatları tarafından çağrılması planlanan bir bilirkişi (bkz. 05.04.2017 tarihli blog) hakkında konuşuldu. Federal Savcılık müdahil avukatlatın temelde kendi girişimleriyle birini çağırma yetkilerinin olmadığı tezini savundu, Yozgat’ın müdahil avukatları buna ayrıntılı bir cevap verdi. Mahkeme bu konuya yönelik tavrını henüz belli etmedi.

Mahkeme bunun ardından müdahil davacıların diğer delil tespiti dilekçelerini reddetti, bunlar arasında özellikle de “saldırıdan sonraki saldırı”da devletin sorumluluğuna, yani NSU’nun Köln’deki Keupstraße’de gerçekleştirdiği saldırının mağdurlarına yönelik soruşturma ve şüphelere (bkz. 07.03.2017 tarihli blog) dair dilekçeler vardı. Maheme bu noktada ilginç bir şekilde içeriksel olarak dilekçeyi verenlerin tezine, yani “saldırıdan sonraki saldırının” sorumlusunun NSU değil de devlet olduğuna katılıyor gibi görünüyordu: “Faillerin bakış açısına göre saldırıyı gerçekleştirdiklerinde çeşitli Alman devlet makamlarının kısmen sahip oldukları bilgilere rağmen soruşturmalarda ve ifadelerinde bu bilgileri gözönünde bulundurmayıp kendi bildiklerine karşı gelerek saldırının kurbanlarına daha da büyük hasar vereceklerini varsaymamışlardı. Sanık (hükümlülük durumunda) böylesi bir süreci hesaba katmamıştı.”
Reddedilen dilekçeler arasında Wohlleben’in savunmasının Michèle Kiesewetter’in öldürüldüğü Heilbronn’daki olay yerinin yakınında sözde “FBI-ajanları” veya başka kişilerin bulunduğuna (bkz. 09.03.2017 tarihli blog) dair komplo teorisi dilekçeleri de reddedildi.

Mahkeme bunun ardından diğer delil tespiti dilekçeleri için 17.05.2017 tarihine kadar yeni bir müddet verdi.

Zschäpe’nin “eski avukatları” Heer, Stahl ve Sturm, kendileri tarafından Prof. Saß’ın iddia edilen kusurlarıyla ilgili görüş bildirmek üzere çağrılan Prof. Faustmann’ın yarın bilirkişi olarak dinlenmesi için dilekçe verdiler. Dilekçe ayrıntılı şekilde gerekçelendirilmiş olsa da daha çok Saß’ın bilirkişi raporunun biçimsel nitelikleriyle ilgiliydi. Yani yarın Faustmann’ın dinlenmesi Saß’ın rahatını pek bozmayacak.