Devletin müşterek kusuru gizi anlaşmalara kadar uzanıyor
Bugünkü duruşmada Mehmet Kubaşık’ın en genç oğlunu temsil eden avukat Antonia von der Behrens mütalaada bulundu. Müdahil davacılar Elif ve Gamze Kubaşık da bu mütalaayı dinlemek üzere yeniden Münih’e geldiler.
Von der Behrens öncelikle sözkonusu faaliyetlere sahne olan 1990’lı yılların başından 2011 yılına kadarki dönemin farklı evrelerinde İç İstihbarat Servisleri’nin Mundlos, Böhnhardt, Zschäpe ve NSU hakkında ne biliyor oldukları ve NSU hakkında bilgisi olanların oluşturduğu ve dışarıya bilgi sızdırabilecek ağın ne kadar geniş olduğu sorularıyla ilgilendi.
Bugünkü mütalaa bir kez bile bir itiraza uğramasa da ancak önümüzdeki Salı günü devam edebilecek. Bunun nedeni von der Behrens’in Thüringen Vatan Koruma’nın Jena grubu içerisinden NSU’nun ortaya çıkışı, sahte kimliklerin sistemli kullanımına giden yol, NSU’nun faaliyetlerinin farklı evreleri ve kendini ifşa edene kadar geçen süreçte kendini dışarıya nasıl gösterdiği konularında neredeyse eksiksiz bir özet sunması. Von der Behrens ayrıca yönetici figürler olarak içerisinde NSU’nun da faaliyet gösterdiği militan yapıları kuran ve liderliğini üstlenen muhbirler aracılığıyla NSU’nun en azından oluşumu hakkındaki bilgilerin erişilir olduğunu ve onlara bilinçli şekilde müdahale edilmemiş olduğunu anlattı. Von der Behrens,devlet dairelerinin örneğin Böhnhardt, Mundlos ve Zschäpe’nin nerede oldukları hakkında bilgilerinin olduğu ama onları tutuklamak için kasıtlı olarak önlem almamış oldukları tüm durumları anlattı.
Mütalaanın tamamı hakkındaki bilgileri ve ayrıntılı özetini önümüzdeki Salı günü yayınlayacağız.