Yalanlar ve önemsememekler I

Bugün şahitler ‘Frank Liebau’ ve ‘Jürgen Länger’ sorgulanacaktı. ‘Liebau’ 1995 ve 2007 arasında ‘Jena’da ‘Medley’ adlı dükkan işletiyordu. Suçlu olan ‘Schultze’ ve başka bir şahide göre ‘Çeska’ ve ona ait olan susturucuyu ve sonradan suçlu olan ‘Gerlach’a göre Wohlleben ve NSU için bir silah daha, o dükkandan temin edildi. O dükkan ‘Jena’da Naziler için en önemli buluşma noktasıydı, çünkü orda giyisinden tut cinayet ve adam öldürme müziğine kadar, yani Nazilerin kalpleri neye çarpıyorduysa o dükkanda bulunuyordu.

Doğru dürüst cevap veremeyen ‘Liebau’un sorgulaması saatlerce sürdü. Tipik olarak, her nezaman doğruyu söylemek istemediğinde veya bilgileri gizlemek istediğinde, telaşlı anlaşılmayan ‘Thüringen’ (almanyanın bir eyaleti) şivesinde konuşmaya başliyordu.

‘Uwe Böhnhardt’ı gençlik zamanından beri tanıyordu ve aynı grupdalardı. Fakat ısrarlı soru sorulduğunda diğerinin eskiden ne yaptığını hatırlıyamamış. Aynı şekil ilişkide ‘Uwe Mundlos’ ve ‘Ralf Wohlleben’i tanıyormuş.

13.11.’de şahit ‘Andreas Schulz’ sorgulanacak. Kendisi, ‘Çeska’yı ‘Liebau’un aracığıyla ‘Länger’den almış. ‘Liebau’ bir hafta önce, şahit ‘Schulz’u ziyaret ettiğini söylemişti, fakat konuşmaların içerisini hatırlıyamamış. ‘Liebau’ ‘Schulz’a öncelerdeki görüşmelerde, herhangi birşeyi bilmek istemediğini demiş. Fakat ‘Schulz’ ona, silahı sattığını itiraf etmiş.

Devamında ‘Liebau’, sorgulayan polis memurları, sorgulama protokolüne demediği çok ifadeler yazmışlar. Sorgulanın sonunu getirmek için, o protokolü imzalamış.

Onun sorgulanması 13.11.’de devam edecek ve bu baş hakim için bir deneme olacak. Bakalım şahitler yalanlarıyla, hatırlamamalarıyla ve konuşmamaklarıyla nezamana kadar baş hakim “kanabilir”.

Gerçeğe uygun bir ifade, cinayet yataklık suçlamayla araştırmalar olabilme ihtimali olduğu için, şahit ‘Länger’ ifadeyi reddetmek istiyor. Onun sorgulaması daha sonra, yani avukatı şahit yardımı olarak yanında olduğununda, devam edecek.

Başkan ‘Götzl’ polis araştırmalara karşı olan eleştirileri kusurlu buldu

Bugünki ana dava başkan ‘Götzl’in, müdahil davacıların polis memurlarına karşı eleştirici sorduğu soruları boğmaya çalışmasıyla, işaretliydi. Her seferinde kusurlu bulduğu soruları, davalı olan kişiyle hiçbir şekilde ne suç nede olay suçlamasıyla önem taşıdığını, gerekçesiyle reddetti. Soruları farklı bir şekilde sormayla ve sebatla yeniden soruşturmalardan dolayı, enininde sonunda en önemli soruların cevabını aldılar.

‘Eisenach’da 4.11.2011’de banka soygunundan sonra araştırmaları yöneten evvelki polis müdürlüğün başkanı ‘Gotha’ ilk şahitti. Apaçık ‘Zschäpe’nin ‘Frühlingsstrasse’de yaptığı yangının bağlantısını despit etmişti. Ayrıca kendisi, bir banka soygunun dizisinde araştırma yaptığını belirtti. Gelen cuma gününde’de bir banka soygunu olacağını, tahmin etmişti. Bandan dolayı ‘Gotha’daki polis güçlerini hazırda bekletiyordu. Stratejik seçilen kontrol yerleri vardı. Bu nedenden dolayı ‘Böhnhardt’ ve ‘Mundlos’un içinde oldukları mobil evi bulundu. Kendisi oraya gitmişti. Yanmış olan mobil eve ilk o girmiş ve iki ölüyü görmüştü. Heilbronn’da çalınan polis silahı bulununca, ‘Kiesewetter’ nin (öldürülen bayan polisi) cinayetiyle bağlantı kuruldu. Araba kiralama yerinin sorgulamasında iz ‘Holger Gerlach’a ve bununla birlikte Nazi tayfına gitti. Bu sadece bir banka soygunu olmadığı artık kendisi için beliydi.

Fakat şahit ‘Uwe Mundlos’u özdeşleştirme konusunda çelişkiliydi. Sorular tekrarlandıkça, şahit şöyle ifade verdi: ‘Mundlos’un babası önceden oğlunu kayıp ilanı etmişti. Ondan dolayı ‘Mundlos’un kayıp dosyası vardı ve şahit henüz 4.11.2011’de o dosyayı talep etmiş. 5.11.2011 gecesinde adli tıb, cesetin parmak izlerini BKA ‘nın (federal kriminal dairesi) kulandığı ‘AFİS’ adlı veri tabanıyla kontrol ettiklerinde, ceset ‘Mundlos’ diye özdeşleştirildi.

Kendi ifadesine göre o zamana kadar olayın ‘üç kişi’ye yönelik araştırmalar için hiçbir işaret yoktu. Ona rağmen neden özdeşleştirmeden evvel ‘Mundlos’un kayıp dosyasını talep ettiğinin çelişkisine, cevap veremedi. Polislerin önceden ‘üç kişi’nin peşinde olup itiraf etmemeleri, şüphesi halâ söz konusu. Çelişkiye yönelik soruşturmaları, her seferinde başkan ‘Göztl’ tarafından kusurlu bulunmaya çalışıldı. 4.11.2011’dan sonraki pozitif göstermeye çalışan aramlar sorgulanmasın diye, çabaladı.

‘Dortmund’ şehrinde ‘Kubaşık’ dava araştırmalarında yer alan iki polis memuru, birdaha alman araştırma memurların zihniyetini gösterdi. Ne de olsa ‘Dortmund’ cinayet dizisinde sekizinci net olan ırkçı motifli cinayetinde, neyden dolayı ‘Nazi’lere karşı araştırmaların olmadığını sorusunda şöyle ifade verildi: Tek bağlantılı olan öğe ‘Çeska’ silahıydı. Bütün kurbanların göçmen olduğu ve bu bir öğe olma imkanı olabilmesini hiç akıllarına gelmemişti. Ne genel olarak araştırmalarda cinayetlerin kurbanları nede suçlu olanlarda hiçbir zaman önem taşımadığını gösterdi. Araştırma memurların bu zihniyetlerini deşifre edebilme sorular, başkan ‘Göztl’ tarafından kusurlu görüldü, bu konu davadan uzaklaşırılmaya ve çıkarılmaya çalıştı.

Kunasık’ın cinayetine

Öldürülen Mehmet Kubaşık’ın eşi ve kızı, Elif ve Gamze Kubaşık’ın sorgulamasında yeniden araştıran polislerin, sadece öldürülülenin ailesine karşı nekadar duyarsız oldukları değilde birde hiçbir zamanda ırkçı bir motif olabileceğini düşünmemelerini, gösteriyor. Örneğin: Cinayetten bir gün sonra ailesinin evi polislerin köpekleriyle tarandı. Zamanında 20 yaşında olan kızı Gamze’ye, sözde babasının olan PKK-ilişkilerini sorulmuştu ve ayrıca cinayete uğrayanın ve hiçbir sonuca varılmayacak benzeri aşağalıyıcı şüpheli sorular soruldu.

Wohlleben’in savunmacısı ‘Klemke’, sevimsiz “sağ” avukat imajını büyütmeye, ailenin cinayetten sonraki çektiği acılarının suçunu komşulara doğru itmeye, çalıştı.

Dortmund’daki bayan şahit, Mehmet Kubaşık’ın küçük satış kulübesinin önünde 2 adamı gördüğünü, biri yayan diğerinide pisikletle olduğunu, tarif etmişti. Bayan şahit onlardan korktuğunu belirtti. Polise verdiği ifadede, onların ya “uyuşturucu ya da Nazi” olduklarını dedi.

Adli tıbcı kanın iz analizine dahil bilgi verdi: Katiller öncelikle iki kere Mehmet Kubaşık’ın kafasına sıktılar. Biri gözüne değdi. Dizleri üzerine çökünce, iki kurşun daha sıkıldı. İki kurşundan biri değdi.

Büyük bir gerilim ile çarşamba ve perşembe sorgulanacak olan kişiler bekleniyor. Bu kişiler doğu almanyanın Nazi çevresinde olanlardır ve cinayette kulanılan Çeska sihalını temin etmeye yardımcı olmuşlar. Daha bugüne kadar onlara karşı hiçbir araştırma yürütülmediği için, bazıları belki ifade vermeyi reddebilirler.

4.11.2011 Eisenach’da (karavan) ve Zwickau’daki (Frühlingsstrasse’deki yangın) olaylarının birleştirmesi yapan, araştırmaları yöneten polis memuru ‘Menzel’ de büyük gerilim ile bekleniyor. Bunların arasında, Eisenach’daki banka soygunundan direk sonra, hangi görevler yerine getirildiğinin bilgilerini vermek zorunda.

Diğerlerinin yanında NSU-Videolara dair

Bugün yine birkaç farklı olay konular işlendi.

İlk başta İsmail Yaşar’ın cinayetiyle ilgili iki uzman dinlenildi. Bu cinayet diğer cinayet uygulamalarına benziyordu. Önce katiller kurbanın kafasına sıktılar, yere düştükten sonra üç kere daha ateş edildi. İz durumu yine, susturucu kullanıldığını ve silahin üzerine torba çekildiğini, gösteriyor.

Bir sonraki Zwickau’un bayan şahidi aynı zamanda polis memuru olan, Frühlingsstrasse’deki kundakçılıktan sonraki imdat çağrısını değerlendirdi. Kendisi, Zschäpe’nin bir imdat çağrısını keşfedemedi. Zschäpe’nin savunmacılarının, Zschäpe imdat çağrısını yapmaya çalıştığını iddia ediyorlardı. Bir türlü bağlanmayan veri banka girişi ile kanıtlamak istiyorlar. Buna dair daha birkaç şahit dinlenilecek.

Ondan sonra itiraf eden videolar konuma geldi. Hamburg’un federal kriminal dairesinin bir memuru şu ifadeyi verdi: Videoda kulanılan Süleyman Taşköprü’nün cinayet fotoğrafları, olay yerine daha kimse vardan, yani katillerden, yapılmış olması lazım.

Bir başka federal kriminal dairesinin memuruda, videoda kulanılan gazete makaleleri değerlendirdi. Makalelerin nüshalarıda Frühlingsstrasse bulundu. Zschäpe’nin parmak izleri sadece videoda olmayan makalelerde bulundu, fakat makaleler bir arada saklandığı için, Zschäpe bu makalelerden de haberi olması gerektiği, tahmin ediliyor. Yanı sıra videoların öncel versiyonları bulundu, içinde geçen “Rechtsrock-Band“in (sağ rok müzik grubu) “Noie Werte” adlı müziği çalıyordu. Bu grubun baş şarkıcısı olan avukat Steffen Hammer hem avukat hemde Wohlleben’in savunmacısı bayan avukat Schneider’in eski avukat bürosunun iş arkadaşıdır. Bu öncel versiyonlar 2001 tarihinde kaydedilmişti ve o zamana kadarki yapılan olayları gösteriyordu. O vakitte bile NSU-logosu kulanıldı, demekki örgüt 2001’den beri vardı. NSU “yoldaşlardan” kavga için yardım isteğinden bulunan NSU mektup, 2007’de tarih kayıdı değiştirildi.

Bir uzmanın, Çeska-silahına dair sorgulaması, her iki tarafa, uzmanın yaptığı fotoğraflar gösterilebilinmesi için, kesildi.

Şimdi emekli olan, Münih’in araştırma başkanı ‘Wilfling’, Bayern’in araştırma komitesinin bir üyesine karşıki aşağılayıcı tarzda yazmış olduğu iki mailleri, birdaha polisin neden yıllar boyunca sağ gözüyle kör bir şekilde araştırma yaptıkları zihniyeti ortaya çıktı. Bundan dolayı bir önceki akşamda çok sayıda müdahil davacı temsilcileri, kurumsal ırkçılık konusuna dair bir basın açıklamasını [Presseerklärung] yaptılar.

Mehmet Turgut’un cinayetine

Nihayet bugün, Rostock’daki Mehmet Turgut cinayetindeki kanıt kayıdı başladı. En son tarafgirlik olabilir diye, Zschäpe ve Wohlleben’nin savunmacılar tarafından, istek yapıldığından dolayı, bununla ilgili şahitler birçok kere davetiyeden çevirilmişti. Çağırılmış olanların aralarında birkaç polis memur vardı.

Olay yerini araştıran kişi, görüşüne göre yaptığı çok dikkatli araştırmalardan, bilgi veriyor. Onun sonucu: “Onlar çalmak veya benzeri şeyler için gelmediler. Onlar sadece öldürmek için geldiler.”

Onun iş arkadaşlarının çoğu, araştırmalardan bilgi verdiler ve diğer olaylardan henüz bilinen şeyleri onayladılar. Çeska-silahıyla yapılan cinayet, cinayet dizisinden bir bölümü olduğunu, polisler bir yandan erken biliyordu, diğer yandan ama yinede uzun zaman buyunca, sözde şüpheli olan Turgut ailesine ve arkadaşları olan Döner dükkanını işletmecisinin ailesine karşıki araştırmalar yapıldı. Araştırmaların baş yönetimcisi, ırkçı bir motifin somut bir delilin olmadığını, söyledi. Olaydan kısa süre sonra, bir polis basın açıklamasında şöyle bir tez yapıldı: “Şimdilik ırkçı bir motif dışlanabilir.”

Olaydan kısa süre sonra, ölmek üzere olan Mehmet Turgut’u bulan Döner dükkanın işletmecisi, Turgut ailesinin ve kendi acısını somut bir şekilde anlattı. Kendisi dükkanından vaz geçti ve hiç birdaha oraya ayak basmadı. Polisler onu, çok uzun süre sorgulakılarını ve sürekli “sen herşeyi biliyorsun” diyerek, kendisi suçluymuş gibi davrandıklarını, tasvir etti.

Müdahil davacı temsilcisi Basay’ın, ana koruma dairesinin çalışanı Temme’ye karşıki olan davadaki dosyayı bu davaya ekleme dilekçesi, reddildi. Hükümetin görüşü: Bu Münih davasının yargısına yönelik hiçbir önem taşımıyor. Şahidin önemi gayet net görüldüğüne dahil, bu karar müdahil davacı temsilcilerde huzursuzluk üğretti. Bayan avukat Basay yarın, bu verilen karara karşı bir raporunu vereceğini, duyurdu.

Beate Zschäpe Nürnberg’deki olay yerindemiydi?

Bugünki dava günü, bir bayan şahidin ifadesiyle başladı. Bayan şahit Nürnberg’te, İsmail Yaşar’ın öldürüldüğü günde, Beate Zschäpe’yi olay yerine çok yakın bir yerde, görmüş. Üstelik Yaşar’ın Döner tezgâhına yakın bir çocuk bahçesinde, bayan şahit, pisikletli iki genç adamı görmüş. Tanımlamaya göre Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’a benziyorlardı. Yıllar sonra bayan şahit, bir resim vasitasıyla Mundlos’a çok benzetti. Olaydan sekiz yıl sonra, bayan şahit bazı detaiları hatırlamadı, fakat ilk ifadesininden okunan protokolda bazı yerleri yanliş olduğunu ifade etti. Asıl nokta, Zschäpe ve iki adamı gördüğünden emindi ve detailı bir şekilde bu karşılaşmayı neden aklında tuttuğunu açıkladı.

Bu ifadede, suç ortaklığı için, bir mahkumiyet için yeterli değil. Ama bu ifade, Zschäpe’nin suç ortaklığı için önemli bir kanıt olabilir, özelliklede geçen haftalarının kanıtlarıyla birlikte.

Zschäpe’yi Dortmund’daki olaydan kısa süre evvel gören Dortmund’daki bayan şahidin ifadesi ve Zwickau’un bir telefonkulibesinden, Münih’teki cinayetcilerin cep telefonuna yapılan görüşme.

Zwickau’dan araçları kiraya veren adam, Uwe Böhnhardt’ın hem izin yapmak için VW-otobüsleri hemde kısa süreçler için çeşitli arabaları yıllar boyunca kiraladığını, onayladı. Kriminal polislerin araştırmalarından, kiralama süreçlerin NSU’nun yaptığı olaylarıyla aynı zaman sürecinde olduğu, ortaya çıktı. Böhnhardt kendisini Holger Gerlach diye tanıttı ve o isimli bir eyliyet yanında taşıyordu. Bazı fırsatlarda Zschäpe’de yanındaydı.

Kassel’deki ana yasa koruma dairesinin ihbarcısı Temme üzerine daha geniş araştırmalar yapılması için, Yozgat’ın müdahil davacısı, dilekçede bulundu. Frühlingsstrasse’ki enkazda çeşitli eşyalarının arasında bulunan Kassel şehirinin haritasında mümkün olabilen suikast hedefleri işaretlenmişti. Bir hedeften hariç, Temme’nin eskiden çoğunlukla sürdüğü yol rotalardaki hedeflerdi. Şimşek’in müdahil davacısı bayan avukat Basay’ın yaptığı dilekçesinden: Temme’ye karşıki araştırma dosyasını illaki Münih’deki olan davaya, eklenmesi nekadar önemli olduğunu, gösteriyor.

Çeska nerden geldi?

Bugünki dava günü susturucu Çeska’nın geldiği yeri aydınlatacaktı. Ama sadece 1996’da silahı satan İşviçreli bir silah tüccarı sorgulanabildi. Tüccarın ifadesine göre, silahı bir set olarak yolladığını belirtti. Bu silahı susturucuyla birde susturucusuz bir Çeska daha sipariş üzerine yollamış. Müşteri kendisine, satış için resmi müsaade ve kimlik dokümanlarını kopileyip sunmuş. Susturucu Çeska çok nadir satılan bir silah modeli olduğunu, fakat birkaç tanesini sattığını da belirtti.

NSU-cinayetler için kullanılan susturucu Çeska’nın alıcısı ve muhtemelen almanyaya devam satıcısı olan şahitler, bugün gelmediler. Mahkeme bir video sorgulamasını yapmaya çalışacak. Muhtemelen silahı devam satan adam, evvelden ifade reddetme hakını kulanacağını, bildirdi.

Devamında Keupstrasse’deki (sokak) gizli kameranın video kayıtları, fakat bu sefer biraz daha kaliteli görünümde, gösterildi. Bombalama darbesinden biraz evvel bir bayan göründü. Şimdi, bu bayanın Zschäpe olup olmadığı araştırılacaktır. Önceden araştıran polis memurları, görüntülerde benzerlikler olmadığı için, bunu onaylamamıştı.

Öldürülen Theodoros Boulgarides’in eşinin temsilcisi bayan avukat ‘Angelika Lex’, dünki polis memurun ifadesine dahil bir açıklama yaptı. Boulgarides’in araştırma davasında önemli ölçüde araştırmaları yürüten, o polis memuruydu. Açıklamayı burda belgeliyoruz.

„Bu notlar sadece olay yerindeki gözlem sırasında yapılmış olabilir”

Bugünki dava günü bir yandan NSU-katiller nekadar özenli bir şekilde işlerini hazırladıkları, diğer yandan da polisler neyden dolayı katil araştırmasında bukadar yeteneksiz olduklarıydı.

İlk başta Frühlingsstraße’deki enkazında bulunan eşyaların araştırmasını yapan bayan polis, ifade verdi. Buna göre 2011’de Zschäpe, ‘Lisa Pohl’ rumuzuyla Eminger ailesi için Paris’e bir seyahat rezerve etti. Bu ‘André Eminger’e bir doğum günü hediyesi veya muhtemelen cinayetleri ve bombalama darbeleri için kiralanan otomobilleriçindi.

Başka bir polis memuru enkazda bulunan harita materyalları analize edip şu sonuca vardı: Az kalsın kundakçılıktan dolayı, kanıtlar imhası başarılı oldu, çünkü tüm bulunan eşyalarda yangın izleri vardı. Özellikle Nürnberg, Münih, Kassel ve Dortmund için geniş kapsamlı harita materyalı, adres listeleri ve çeşitli notlar mevcuttu. Toplam 267 mümkün hedef belirlendi. Bunların içinde çeşitli partilerin ofisleri (en çok PDS/Die Linke=Sol parti), müslüman derneklerin kuruluşları, mülteci kamplar ve mülteci danışma dernekleri, vardı.

Bu notlar olay yerinde, gözlem sırasında 4 – 8 hafta ve 12 ay aralığında yapılmış olabilir. Bu tez yine iddianameyi Mundlos, Böhnhardt ve Zschäpe yalnız hareket etiklerini soruşturuyor. Üçünün bu kampsamda araştırma yapmaları kesinlikle düşünülmüyor. Kanıt kayıdı daha çok, yerel Naziler cinayetleri planmalarda katkıları olduğunu gösteriyor.

Nürnberg’in bir harita parçası Eminger’in sabit diskinde bulundu.

Bayern, ulusal kriminal dairesinin bir uzmanı, Theodoros Boulgarides’in cinayetinden kısa zaman evvel, bir Zwickau telefon kulibesinden o anonim cep telefon aranıldığını ve ayrıca büyük ihtimal Münih’in olay yerine çok yakın bir yerden bulunduğudur. Zschäpe’nin cinayetlerde direk katılımı olduğunun bir kanıdı dahadır bu.

Cinayetlerin not araştırmaları, cünhakarlar kurbanlarını çok net ve belirli kriterlere göre gözetleyip seçtikleriydi: Olay yerleri anayollarda olması lazım, araba ve bisiklet kullanlar için kaçış yollar olması lazım ve kurbanlar mümkünse türkiye kökenli ve orta yaşlarda olması lazım. Fakat bu ortak noktalar polis araştırmalarda nerdeyse battı, çünkü polis öldürülenlerin veya öldürülenlerin çevresinde motifleri aramakla meşkul olduklarıydı.

Polis memur ‘Blumenröther’nin sorgulamasında yine, polis işi nekadar önyargılı ve becereksiz olduğunu, gösterdi. Şahit şimdi emeklidir, Theodoros Boulgarides’in cinayetinden sonraki kurulan SoKo ‘Theo’ adlı ekip çalışmalarının baş araştırmacısı, cinayeti aydınlatması lazımdı. Kendisi, ırkçı bir motif görünmediğini, dedi. Fakat bir boşlukta bulunup ihanetçilik ağzından kaçtı. Göçmenlere karşı olan cinayet dizisine göre ‘bir göçmen motifi’ olması lazımdı, dedi. Öldürülenlerin yakınları herzaman ırkçı bir motif olduğunu bellirtmiş, fakat o yöne doğru izlerin olmadığını belirtti.

Şahit, Neonazi faaliyet alanına doğru araştırmalara hiçbir ipucunu görmemiş – yargılanan Nazi terörist ‘Martin Wiese’ ve militan Neonazi ‘Norman Bordin’ ile ilişkide bulunan iki kişi cinayetten hemen sonra olay yerinde bulunmalarına rağmen. O iki kişinin sorgulaması çok sakin geçmiş. Kendileri iş birlikçiliğe açıktı, gerçi ‘Bordin’ ve ‘Wiese’ynen yaklaşık on kere buluşmuşlar, fakat sadece ‘özel’. “Hatta biri, bir müslüman arkadaşı olduğunu belirtmiş.” Bununla Nazi faaliyet alanına doğruki araştırmalar bitirilmişti. O iki kişinin Nazi faaliyet alanına daha fazla ilişki veya karmaşıklıkların olduğunun ipucunu almamış, şahit. Birde o iki kişi bundan sonra ‘BAO Bosporus’a (polisin özel bir komisyonu, BAO = özel inşa organizasyonu) gitmelere rağmen.

Perşembe günündeki dava günü yapılmayacaktır, çünkü o günde tek şahit olacaktı ve o gelmiyecektir. Cinayetler için kulanılan Çeska silahını satmış olan İsviçreli, İsviçre ona karşı cinayetlere destek ceza davasını yapacaktır, bundan dolayı burda ifadeyi reddebilir.

‘Bacınızın eşinde temiz alman kanı yoktur, dediniz?’ (Avukat Olaf Klemke, Ralf Wohlleben’nin savunmacısı)

Bir polis memur sorgulamasından sonra, yeniden suçlu olan Carsten Schultze’nin, bu sefer

Ralf Wohlleben’nin savunmacı tarafından, sorgulamaya başlayınca, gerilim çoktu.

Başlangıçta Schultze, Wohlleben’nin savunmacı tarafından ki gelen soruları reddetmişti. Kendisi haksızlığa uğradığını diyordu, çünkü kendisi datailı ifade vermek zorundayken, Wohlleben susuyordu. Fakat sorgulamaya üstlenirse, hem inanırlılığı yükselir ve belki cezanın daha az olacağını kavradı Schultze.

Schultze Wohlleben’i ağır yükliyor: Wohlleben ilegaliteye giren ‘üçlüye’ hala ilişkisini sürdürmüş. Wohlleben’nin siparişi üzeri, kendisi Çeskayı alıp ‘üç kişiye’ teslim etti. Schultze’nin ifadesi inandırıcı. Çünkü dava sürecinde önceden bilinmeyen bir ifadesiyle bir patlayıcı suikastını daha ortaya koydu.

Buna göre çoğu kişi, Wohlleben’in savunmacısı tarafından detailı bir sorgulama bekliyor.

Fakat beklentiler, gerilim durumuna göre, yerine getirilmedi. Hafıza kaybına yaklaştıran, ama hiçbir anda cevaplama zorluğunu girmeyen Schultze’ye, saatlerce sorular soruldu. Avukat Klemke, Schultze’nin nasıl bir düşünceye sahib olduğunu açığa koydu. Avukatın ‘bacınızın eşinde temiz alman kanı yoktur, dediniz?’ sorusuyla, Schultze’nin suçlulara nekadar yakın olan idyolojisini gösterdi.

Schultze’nin sorgulaması beş saat sonra bitti. Ana duruşma, Berlinden müdahil davacı temsilcisi avukat Stolle tarafından bir kanıt dilekçesiyle, sonuna erdi.

Dilekçesinin içerisi: NSU-şüpheli olan Andrè Kapke’de bulunan ‘doğum günü gazetesini’ davaya ithal etmesi. André Kapke’nin doğum gününde, yani 24.08.1998’de Ralf Wohlleben ve ortak bir bayan arkadaşları tarafından, BİLD gazetesine benzeyen tasarladıkları bir defterde, ‘komik’ yazılar bulundu. Örneğin: Buchenwald’daki KZ’ini (Konzentrationslager-Hitler döneminde kurulan toplama kampları. Orda ‘tabloya’ uymayan insanlar gaznan öldürürüldü.) ‘gaz için benzin istasyonuna’ dönüştürme. Ama özellikle çok sayıda, önceden ilegaliteye kaçan Böhnhardt, Mundlos ve Zschäpe’nin taparcasına övmekleri.

Suçlu olan Wohlleben’nin o derfterdeki özetisi çocukluktan beri kendisini aşırı ırkçı bir kişiliğe sahib olduğunu ortaya koyuyor. Ve kendi sağ idyolojisine uymayan herşeye karşı olan bu kin ile, öldürmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Wohlleben neyi yazdığınının bilincindeydi. Mundlos, Zschäpe, Böhnhardt, Gerlach ve Kapke onun en yakın dostlarıydı. Uzun zamandan beri arkadaşlıkları ve politik örgütleme bunları bağlıyordu. Ayrıca Wohlleben, saçma saçma ırkçı öldürme fantazilerden bahs ettiğinde, sadece kendisi için değilde birde Jena’nın tüm arkadaşlık çevresi için konuştuğunun bilincindeydi. Belli ki Wohlleben tam püf noktasını yakaladı, yoksa Kapke o defteri yıllar boyunca saklamazdı.

Yangın enkazında Zschäpe’yi ve Eminger’i suçliyan izler

İlk başta Dortmund’daki bayan şahidin komşusunun ifadesi alındı. Bayan komşu geçen hafta, iğri yarı bir Skinheadi, Zschäpe, Böhnhardt ve Mundlos ile birlikte, evin önünde gördüğünü demişti. Tabiki bu şahit Nazilerle hiçbir şekilde ilişkisinin olmadığını söyliyor. Diğer türlü zaten kendisini şüpheli hale getirirdi. Nazilerle ilişkisi olmadığını inkar ettiği inandırıcı değil, çünkü: Çocuklarının isimleri direk Nazi idyolojisini andıran isimlerdir. Maçlarda, Dortmund’un büyük nazilerle birlikte aynı blogda durması kendisi için sorun değil. ‘Zick zack Kanackenpack’ (ırkçı sözcükler) sözcükleri, sağ politik görüşlü görmiyor.

Geçen haftadaki bayan şahidin ifadesinin tersini kanıtlıyamadı. İfade şuydu: Bayan şahit, 31. Mart 2006’da Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ı bir iğri yarı bir Skinhead ile irlikte komşu arsada, yani Dortmund’daki kendisinin kaldiği binanin yanında, görmesi.

Sadece, olayın izleyimi yedi yıl önce olduğu ve bayan şahidin 2011’in sonunda, yani televizyonda aranılanların resimlerini gördükten sonra hatırlamasıdır olayı, sorun olabilir. Sırf böyle bir kimlik tespiti üzeri bir yargılanma yapılamaz. Bayan şahidin önemi daha dava sürecinde belirienecektir. Fakat Zschäpe’nin olay yerlerinde bulunduğu belirlenirse, bu ifade yeniden ön pilana geçer. O zamana kadar şunu göz önünde bulundurmak lazım: Zaten Zschäpe’yi cinayetlerdeki katılımı yargılamak için, kendisi direk olay yerinde bulunmak zorunda değil.

Davanın devamında bir bayan polis memuru, ‘Frühlingsstrasse’de enkazda sabit disk üzerinde bulunan bilgileri değerlendirdi. Birkaç dosyanın yanında birde NSU’nun itraf eden videolar ve onların iki tanede önceden yapılan versyonları bulundu. Ayrıca o videoları üğretmek için, kulanılan malzemeler bulundu. İtraf videosu bir dosyada DVD’ye yüklenmek ve çoğaltmak için hazır duruyordu. Çok sayıda gönderilme adresler hazırlanmıştı. Demekki gönderilme uzun vadeli hazırlanmış ve pilanlanılmıştı.

Sabit disk’in üzerinde ayrıca çok sayıda, suçlu Eminger’e ait olan dosyalar bulundu. Tüm ailesine, Anne ve babasına, Kaynannası ve kaynbabasına noel bayramı kutlamak için gamalı haçlı kartlar. Dövmeler için ibrazlar ve eşinin ve çocuklarının resimleri bulundu. Eminger bu itraf videoları yapmış ve işlemlemiş olabilir, çünkü önceden resim iktisadi olarak kendisini bağımsız hale getirmişti.

9.10. yani çarşamba gününde suçlu olan Zschäpe bir daha suçlandı. ‘Frühlingsstrasse’ enkazında bulunan NSU’nun cinayet darbelernen ilgili, 68 maddeden oluşan bir arşiv bulundu. Normalinde kağıt üzerinde parmak izleri zor tespit edilmesine rağmen, Zschäpe’nin iki parmak izi bulundu.

Öğlenden sonra, otomobil ve karavan kiralama kontraktlar üzerine araştırma yürüten polis memuru sorgulandı. Acaba hangi gidişler yapılmış diye soruldu. Bu soruşturma tüm günü aldı. Fakat memur sadece araştırmalarının değerlendirmesini yaptı.

Buna göre dört çeşitli otomobil kiralama şirketinden taşıtlar kiralanmış. İlk başta André Eminger’in isim ve kimlik üzerine sonra Holger Gerlach adına. Fakat resimlere bakıldığında araçlar Uwe Böhnhardt’tan kiralandığını tahmin ediliyor. Otomobil kiralama şirketindeki işçiler tarafından Beate Zschäpe tanımlandı. Şüphesiz kiralanmalarda Eminger’in ismi kullanıldı. Ayrıca kendisinin üzerine olan bir telefon hattı da doğru olması, sadece onun kimliğini kullanması değil birde onun diğerleriyle ilişkide olduğunu gösteriyor.

Toplam 65 kiralanma tespit edildi. 15 kiralamalarda 17 tane cürüm ile kesişmiş. Gidilmiş kilometreler de yapılan cürümlerin uzaklılığına uyuyormuş. Diğer kiralamalar kısmen izin yapmalarıyla bağlantılı olabilir. Değerlendirmeye göre 2000 ve 2011 arası kiralamalar ve benzin için tahminen 27.622,62 Euro harcandı.

Öldürülen bayan polis Kiesewetter’den sonraki aramada, kiralanılmış bir araç Heilbronn’da bulundu.