13.01.2016

Wohlleben’in kendini temize çıkarma çabaları kısmi bir itirafa yol açtı

Bugün sanık Wohlleben mahkeme tarafından sorgulandı. Wohlleben 16.12.2015’te kapsamlı şekilde hazırlanmış bir açıklama okumuş ve sorulara cevap vereceğini duyurmuştu (bkz. 16.12.2015 tarihli blog) Ancak heyet başkanı hakim Götzl’ün gerçekleştirdiği sorguya 14:30’a doğru ara verilmesi gerekti, çünkü avukat Klemke müvekkilinin baş ve sırt ağrıları olduğunu ve duruşmaya daha fazla konsantre olamayacağını söyledi. Wohlleben’in cinayet silahının tedarik edilmesiyle ilgili anlattıklarıyla kendi başını giderek daha fazla derde sokmasının ardından Klemke’nin müdahalesi durumu kurtarmaya yetmedi.

Ama başa dönersek: Heyet başkanı sorgusunda Wohlleben’in 16.12.2016’te okuduğu açıklamasındaki belirsizliklere odaklandı. Sabah saatlerinde bu nedenle ilk olarak Wohlleben’in politik gelişimi, „Jena Silah Arkadaşlığı“, „Thüringen Vatan Koruma“ vb. konular konuşuldu. Wohlleben şaşırtıcı şekilde propagandacı söylemlerde bulunmadı ve çeşitli Neonazi gruplarının faaliyetlerini önemsiz ve hatta kesinlikle şiddetten uzak olarak göstermeye çabaladı. Ama yine de bir iki yerde içindeki Nazi propagandacı dışarı çıktı, örneğin kendisine „Jena Ulusal Direnişi“ ve ardından kurulan „Jena Silah Arkadaşlığı“nın faaliyetleri sorulunca onların kendi açıklamalarını okuduğunda ve Dresden’deki bombalı saldırıyla ilgili olarak tarihi bilgilerle çelişen ezler öne sürdüğünde.

Heyet başkanı akşamüstüne doğru yavaş yavaş konunun özüne indi. Yani Wohlleben’in sanık sandalyesinde oturmasının nedeni olan Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt için tedarik ettiği cinayet silahına. Başlarda silah sağlamak istemediğini ve “Üçlüyü” sadece oyalamak istediğini söylese de, suçlamalara dair giderek daha fazla objektif itirafta bulundu: Böhnhardt ona Nazi dükkanı Madley’e silah hakkında danışabileceğini söylemişti. Bunu sanık Schultze’ye söylemiş olabilirdi, Schultze’ye bu konuda ona danışabileceğini de söylemiş olabilirdi. Ve evet, silaha Schultze ile birlikte bakmıştı, susturucuyu da silaha takmıştı. O esnada bir şey düşünmemiş, bunu sadece bir “numara” olarak, basit bir ek parça olarak görmüştü.

Wohlleben böylelikle Schultze’nin anlattıklarına çok benzeyen objektif bir olay akışı sunmuş oldu. Schultze de Wohlleben’in kendisini Madley’nin sahibine yolladığını, silahı oradan aldığını anlatmıştı. Ardından Wohlleben’e silahı getirmiş o da onu üçlüye yollamıştı.

Wohlleben silahla ne yapılacağıan dair herhangi bir bilgisi olduğunu inkar etmeye devam etti. Böhnhardt’ın silahla kendisini vuracağını düşünmüşü, bu nedenle Schultze veya başkalarıyla konu hakkında konuşmamıştı, çünkü bir arkadaşın intihar planları hoş bir konu değildi. Şimdi 251. duruşma gününde, yani dellillerin büyük çoğunluğunun sunulmasının ardından bir açıklamada bulunması inandırıcı değil. Hele ki açıklamasını basit inkarlarla sınırlaması ve neden duruşmanın başında ya da hatta hemen tutıulanmasının ardından açıklamada bulunmadığı konusunda savunma stratejisi açısından anlamlı bir neden gösterememesi onu inandırıcılıktan iyice uzaklaştırıyor. Böylesi bir açıklamanın ana içeriği, yani Böhnhardt’ın kendini öldürmek istemesi, Zschäpe’nin sadece iki duruşma günü öncesinde yaptığı açıklamaya dayandığından bu ifadeyi ciddiye almak çok zorlaşıyor. Wohlleben’in savunma stratejisi açıkça mahkemeyi aptal yerine koymak.

Sorguya yarın mahkemenin ve diğer davacıların sorularıyla devam edilecek. Wohlleben ve avukatları bugünkü ifadeyi „geri almaya“ çalışacaklar mı göreceğiz.