Federal Kriminal Dairesi’nin soruşturma metodları ve yeniden Jena’da 1998/1999 yıllarında gerçekleştirilen bir saldırı halkında

Bugün ilk olarak bir Federal Kriminal Dairesi memuru bir kez daha FKD’nin pek de çaba sergilemeyen soruşturma yöntemleri hakkında bilgi verdi: Sanık Carsten Schultze duruşmada Wohlleben ile arasında geçen bir konuşmadan bahsetmişti. Buna göre Wohlleben Mundlos ve Böhnhardt’la gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesini anlatmıştı: Ona birini vurduklarını söylemişlerdi. FKD’ya soruşturma görevi verilmişti, nihayetinde NSU’nun işlediği ve şu ana kadar bilinmeyen başka bir suç söz konusuydı.

FKD memuru eyalet kriminal dairelerinden bilgi istemiş ve verdikleri cevapları bir araya getirmişti. Böylelikle görevinin bittiğini düşünmüştü. Oysa ki eyalet daireleri soruyu tamamen farklı şekillerde anlamışlardı. Örneğin Baden-Württemberg çok sayıda soygundan bahsederken, Berlin sadece işlenen cinayetleri, Saksonya-Anhalt ise havalı tüfekle meydana gelen yaralanmaları bildirmişti. Memur daha fazla soru sormamış ve örneğin basın arşivleri aracılığıyla kendisi bir soruşturma yürütmemişti.

Bu nedenle NSU’nun işlediği bu olası yeni suçun şu ana kadar aydınlatılamamış olması pek de şaşırtıcı değil. Tanığın çağrılması için dilekçe vermiş olan Wohlleben’in savunması için bu durum Schultze’nin iddialarını çürütme çabalarının yeninden başarısızlığa uğradığı anlamına geliyor. Çünkü FKD Schultze’nin bahsini ettiği suçu teşhis edemediyse de bu durum bu soruşturma yöntemleri açısından bu suçun işlenmemiş oduğu ve Schultze’nin gerçeği söylemediği anlamına gelmiyor.

Bugünün ikinci tanığı Jena’nın 1990’lı yıllardaki Neonazi çevresinden başka biriydi. Schultze bu kişinin de 1998/1999’da gerçekleşen saldırıda olay yerinde bulunduğunu anlatmıştı (bkz. 21.07.2016 tarihli blog). Bu tanık da olayı hatırlayamadığını söyledi. Ama olanları hatırlamaya çalışmak için özel bir çaba gösterdiği izlenimini de uyandırmadı. Aksine sanıklar Eminger ve Wohlleben’in yanısıra bugün mahkemeye birlikte geldiği Hammerskin Thomas Gerlach ile olan yakınlığı da belli oluyordu.