31.07.2013

Habil Kılıç’ın cinayetine ve basının, Anja Sturm yani Zschäpe’nin savunmacısının ofis değişmesinin, büyütülmüş reklamına

Bugün birçok şahit ve bilir kişiler Habil Kılıç’ın cinayetine ifade verdiler. Öncelikle adli tıbcı Kılıç’ın cesetindeki otopsi üzerine ve silah teknikcisi olayın oluşunu anlatı. NSU cinayetlerinde dördüncü sırada olan Kılıç, anlatmalara göre, profesyonel idam resmine benziyordu. Birkere kurbanın kafasına sıkıldı ve ölmesinden emin olmak isteyerek diğer bir kurşun çok yakından arka kafasına sıkıldı. Diğer üç cinayetlerdeki gibi olay yerinde mermi kılıfı bulunmadı. Anlaşılan katiller silahın üzerine torba geçirdiler.

Ardından üç şahit sorgulandı. Bir kadın olay yerine yakın şüpheli iki pisikletçi görmüş. Bir kadın komşu ve bir postacıda Kılıç’ı dükkanında ölürken görüp polisi çağırdılar. Burda da azda olsa araştırma metodlara bakılabiliniyor. İlk şahit kadının olay yerindeki ifadesinde, pisikleti kullananlar doğu avrupalı olabilir derken, polislerin notlarında şöyle yazıyordu: Yabancı, ihtimale göre türk olabilir. Kadının böyle bir ifade yapmadığını bugün mahkemede belirtti. Polisin notlarında ‘ihtimale göre’ yazarken, nedenleri o polise sorgulamada sorulacak. Savunma bunu dile getirdi.

Bazı medyalar davanın kenarında büyük bir skandal görüyor. Zschäpe’nin savunmacısı ‘Anja Sturm’ Berlindeki kalem odasından çıkıp, Köln’de yan savunmacısı olan Heer’in kalem odasına taşınacak. Sturm ‘Berliner Tagesspiegel’ e (Berlin yerel gazetesi) bir röportajda şöyle demişti: Zschäpe’nin savunması katil vekaleti olarak görünüyor. Bu nedenden dolayı Berlinde kalem odasındaki diğer avukatlar Sturm’dan ayrılmak istiyor ayrıca Berlinde yeni bir kalem odasını bulamadı. Eşiyle ve iki çocukla mecbur taşınmak zorunda kalan ‘Sturm’ un bu durumunu ‘Welt’ gazetesi örneğin şöyle bir baş yazıyla yayınladı: ‘Beate Zschäpe’nin avukatı işini ve vatanını kaybediyor’.

‘Vatanından kovulmuş’ bir avukat Zschäpe’nin savunmasıyla bir işinin olduğunu, almanyada birçok avukatın bu işe aday olmak isteyen ve hatinden fazla maaş aldığını, gözden kaçırıyorlar. Medyanın bir kısmı sadece, Sturm’un meslekdaşları ona karşı ayrımcı bir tutumu olduğunu ve Nazi-kadının savunmasını yaptığı için, piskoljik baskıya uğradığını, göstermek istiyorlar. Bu bizim hukuk devletine karşı saldırıymış. Devamında şu neden de dile getiriliyor: ‘Sturm’ 2012 den sonra Münih’ten Berlin’e taşındığında, suç savunma birliğinin başkan yardımcılığına adaylığını koydu ve seçilmedi. Berlin suç savunmacıların savunması bugünki basın açıklamasında (almanca orijinalinde) buna yönelik açıklama yaptı.

Berlinde kalem odasındaki meslekdaşları onu hayal kırıklığına uğratması, Meslekdaş ‘Sturm’ için mutlaka müşküldür. Bu durumda birden bire başka bir kalem odasını bulmaması, herhangi bir haber hak etmedi. Suç savunmacıların güncel hayatına dahil olan, savumacılara karşı, muhtemelen veya gerçek suç işleyenlerin eleştirisidir. Sturm’un ofis değişmesinde gelecekte, yani bu davada veya başka davalarda optimal bir savunma olmayacağı hiçbir şekilde görünmüyor. Bazı medyaların bağırdığı gibi, hukuk devletine karşı hiçbir tehlike yoktur veya herhangi bir adil davanın temelleri çiğnenmedi.