01.12.2016

Zschäpe’nin açıklaması inandırıcı değil. Ve: Mahkeme nihayet dava sürecini hızlandırıyor mu?

Bugün ilk olarak Zschäpe’nin açıklamasıyla ilgili olarak iki Federal Kriminal Dairesi çalışanı sorgulandı. Bu açıklamaya göre 2005 yılında „200 video klip montajı“na girdikleri bahiste NSU’nun itiraf videosundaki kliplerin hazırlanması değil kaydettikleri televizyon programlarından reklamların kesilmesini kastediliyordu.

İki memur da meslektaşlarının Salı günü söylemiş olduğunu doğruladı: Reklamların Zschäpe’nin anlattığı şekilde kayıttan çıkarılmasının gerçekleşmiş olduğu bir alete, hele ki bir harddisk kaydediciye dair hiçbir işaret yoktu. Böylelikle iki yerinrde açık şekilde „bizim harddiks kaydedicimiz“ dediği ve „kaydedicimizin harddiskindeki“ kayıtlar ifadesinde bulunduğu açıklam inandırıcılığını kaybetti. Zschäpe’nin itiraf videosunun prodüksiyonuna dahil olduğuna dair şu ana kadar ispatlayıcı bir delil bulunmasa da mahkeme Zschäpe’nin açıklamasında, tespit edilmiş bir yalan iddiada bulunduğuu ve bu yöndeki sonuçlara yol açabilecek sorulara cevap vermeyi reddettiğini varsayabilir.

Avukat Grasel önümüzdeki Perşembe günü Zschäpe’nin başka bir açıklama yapacağını duyurdu. Heyet başkanı bunun dışında 20.12 ve gerekirse 21.12.2016 tarihlerinde psikiyatrist Henning Saß’ı Beate Zschäpe ile ilgili bilirkişi olarak dinlemek istediğini duyurdu. Ayrıca başka dilekçelerin olabildiğince yakın zamanda verilmesini rica etti.

Bu da Zschäpe’nin eski avukatlarının bir süre kararsız kaldıktan sonra bilirkişi raporuna yaklaşımları ile ilgili olarak „uzman yardımı“ aldıklarını, yani ikinci bir birlikkişi raporu için talimat verdiklerini söylemesine yol açtı. Ama bu rapor Aralık sonunda tamamlanacaktı. Heyet başkanının savunmaya hazırlanmaları için onlara derhal çok daha fazla zaman vereceği belli oldu. Önümüzdeki Salı ve Çarşamba günlerindeki duruşmaları „bilirkişinin sorgulanmasına hazırlık için zaman vermek amacıyla“ iptal etti. Üstelik bunu Stahl, bunun kendilerine bir şey getirmeyeceğini, çünkü kendilerinin değil görevlendirilen bilirkişinin daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söylediği halde yaptı.

Önümüzdeki haftalar, heyet başkanının duruşmanın hızlandırılacağı duyurusunu ne kadar ciddiye aldığını gösterecek.

Wohlleben’in savunması oldukça kötü gerekçelendirilmiş bir dilekçe daha verdi. Dilekçede müvekkillerine yönelik tutuklama emrinin kaldırılması veya yürütmenin durdurulması isteniyordu. Dilekçe özellikle de davanın ağır şekilde yürütülmesini hedef alıyordu. Savunma bunun dışında Wohlleben’in büyük ölçüde aleyhine konuşan sanık Carsten Schultze’nin inanılırlığına dair bir bilirkişi raporu için dilekçe verdi. Bu dilekçe de gerekçesizdi ve dah çok savunmanın Schultze’yi biraz karalamak ve bunun sonucunda ne olacağına bakmak istediği izlenimini uyandırıyordu.

Heyet pek şaşırtıcı olmayan bir şekilde Wohlleben’in savunmasının Hitler’in vekili Rudolf Hess’e yönelik verdiği propaganda dileçelerini (bkz. 13.10.2016 ve 23.11.2016 tarihli bloglar) reddetti: Heyet,  Wohlleben’de 2011 yılında bulunan Hess çıkartmalarından onun olayların gerçekleştiği 1999/2000 yıllarındaki görüşü hakkında bir sonuç çıkarmak istemiyordu. Buna gerek de yoktu, çünkü olayların gerçekleştiği zaman aralığının kısa süre öncesinde Wohlleben Hess yürüyüşlerine bile katılmıştı. Bu da o zamanlarki görüşünü 2011 yılında bulunan çıkartmalardan çok daha açık bir şekilde kanıtlıyordu.

Federal Savcılık, Yozgat’ın ailesinin Brandenburg Anayasayı Koruma Dairesi’nden bir çalışanın verdiği muhtemel yalan ifadeyle ilgili verrniş olduğu dilekçenin (bkz. 16.11.2016 tarihli blog) reddedilmesini talep etti. Müdahil davacılar muhtemelen önümüzdeki hafta buna cevap verecekler.

Davaya 8.12.2016 Perşembe günü devam edilecek.