25.01.2017

Jena Devlet Güvenligi: „Bize bir şey olmamasına dikkat ediyor.“ Ve Wohlleben’in savunmasından ırkçı dilekçe

Bu duruşma gününün başlangıcında Jenalı polis memurlarının, sanık Ralf Wohlleben ve onun yabancılar politikasına yönelik ifade ve faaliyetleriyle Jena Silah Arkadaşlığı’nın “yabancılar” konusunda 90’lar ve 2000’lerin başlarında yürüttüğü faaliyetler hakkında sorgulanmalarına devam edildi. Memurlar yine önemli bir şey anlatmadılar. Ama kısa sorular sonrasında neden görev yerlerinde sadece “sağcı-solcu bedensel yaralamaları ve propaganda suçları” hakkında bilgileri olduğu anlaşıldı. Wohlleben’in NPD için düzenlediği konserlerdeki şarkı sözlerinde ırkçı içerikler mevcut mu sorusu üzerine o zamanlar devlet güvenliğinden sorumlu olan polis memuru hayır cevabını verdi.  O zamanlar şarkı sözlerini suç unsuru içeren içerikler açısından denetliyorlar mıydı sorusu üzerine bunun o zamanlar hiç yapılmadığını söyledi. Wohleben’in polis memurunu zamanın NPD parti başkanına “bize bir şey olmasın diye dikkat ediyor” diyerek tanıtması şaşırtıcı değil. Bu durum bir şekilde duruşmada da tekrarlanıyor. Jenalı memurlar bir yandan Jena Silah Arkadaşlığı’nın nelere yol açtığı konusunda sorumluluklarını itiraf etmek istemiyorlar, diğer yandan da Nazilerin politik çalışmalarına karşı mücadele etmekle ilgilenmiyorlar.

Bu sorgunun sonrasında bilirkişi Prof.  Saß’ın sorgusuna devam edilecekti. Zschäpe’nin eski avukatları öncelikle Saß’ın geldiği tüm duruşma günlerinde aldığı notları sunmasını istediler. Bu notlar (700 sayfanın üzerinde) Münih’te olmadığından sorguya şimdilik ara verildi. Tartışma heyet başkanının yarın ilk olarak kendisinin bilirkişiyi sorgulamaya devam edeceğini belirtmesi ve Zschäpe’nin savunmasının buna karşı çıkmasıyla sonlandı. Bu tartışmaya yarın devam edilecek.

Bunun üzerine bilirkişi Prof. Leygraf’ın sorgusuna devam edildi. Leygraf Wohlleben’in savunmasına da neden sanık Schultze’nin gençlik ceza hukuna tabi olduğunu düşünmeye devam ettiğini açıkladı.

Son olarak avukat Klemke Wohlleben’in savunması adına „Alman halkının, şu ana kadarki kimliğiyle 2050 yılında Alman olmayanların yanında bir azınlığa dönüşeceğini“ kanıtlaması planlanan demografik bir bilirkişi raporu için dilekçe verdi. Oldukça büyük bir müdahil dava avukatları grubu savunmanın, müvekkillerinin ve Almanya çapındaki Nazi camiasının ideolojik dayanışmasını sürdürdüğü bu açıklamalarının üzerine salonu terketti. Müdahil davacıların dilekçeyle ilgili basın bildirisini sitemizde yayınlayacağız.