Yazar arşivleri: admin

17.11.2016

Wohlleben’ın savunması oyunlarına devam ediyor

Wohlleben’in savunması bugün duruşmaya bir kez daha mani oldu ve üstelik yine gerekçesiz bir taraflılık nedeniyle red dilekçesi verdi: Mahkeme bugün duruşmaya devam edip dün verilen dilekçe hakkında verilecek kararı beklememe kararı aldı. Bu ceza muhakemeleri usülü kanunun da öngördüğü gayet normal bir tutum. Ancak Wohlleben’in savunması bu kararın gerekçesinde taraflılığa işaret eden başka nedenler olduğunu öne sürüyor. Bu gerçekten de kulağa geldiği kadar gülünç bir durum. Bugün verilen dilekçe, tıpkı dünkü 00 gibi tamamen gerekçesiz ve yine reddedilecek.

Okumaya devam et

16.11.2016

Wohlleben’in savunmasından hakimin taraflılık nedeniyle reddi için ufak bir dilekçe ve: Muhbir “Görlitz” Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi karşısında yalan mı söyledi?

Müdahil davacıların Brandenburglu muhbir yöneticisi Görlitz ve muhbir Carsten Szczepanski arasında 25.08.1998 tarihinde gerçekleşen bir görüşmeye dair bir tutanağın dava kapsamında incelenip okunabilmesi için verdiği delil tespiti dilekçesi Görlitz’in Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde gerçekleşen sorgusu sırasında yalan söylemiş olduğunu ortaya koyuyor (bu sorgularla ilgili olarak bkz. 16.06.2016, 01.07.2015, 29.07.2015 ve 02.03.2016 tarihli bloglar).

Okumaya devam et

09.11.2016

Savunmanın blokajı ve yine düşüncesiz bir tanık

Bugünkü duruşmanın tamamı, Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ın ortadan kaybolmalarından önce onlarla ve Rolf Wohlleben’le arkadaş olan ve Wohlleben aracılığıyla Nazi camiasına katılan Jenalı bir tanığa ayrıldı. Tanık belli ki sadece yola geç çıkmakla kalmayıp yolunu da şaşırmıştı. Sorgusuna ancak öğle yemeğinin ardından başlanabildi. Mahkeme arada geçen zamandan yararlanabilirdi, çünkü okunması gereken kimi belgeler vardı. Ancak Wohlleben’in savunması buna itiraz etti ve mahkeme görünen o ki bu itirazla ilgili olarak hemen karar verebilecek durumda değildi. Heyet başkanı bunun ardından önümüzdeki hafta bilirkişi Prof. Saß’ın Beate Zschäpe ile ilgili raporunu okumasını önerdi. Ancak bu da Zschäpe’nin eski avukatları tarafından reddedildi: Belirsiz bir süre buna hazırlanmaları gerekiyordu. Yani tüm sabah yine bir işe yaramadan geçti. Okumaya devam et

08.11.2016

Son duraktaki saldırı açıklığa kavuştu – Yaralı tanık anlattı

Bugünkü duruşmada müdahil davacıların araştırmaları sonucunda Jena’daki S-Bahn’ın son durağında gerçekleşen olayın mağduru olarak soruşturulması gerçekleştirilebilmiş olan tanık ifade verdi (bkz. 21.07.2016, 12.10.2016 ve 26.10.2016 tarihli bloglar). Tanık kendisi ve yanındaki kişinin son durakta yaklaşık altı Nazi tarafından önce üzerlerine şişe fırlatılarak sonra da dövülerek saldırıya uğramış olduklarını anlattı. Bu tamamen beklenmedik saldırı sırasında burnu kırılmış, gözünde hematom ve çok yerinde ezikler oluşmuştu. Kırığın düzeltilmesi için ameliyat olmak zorunda kalmıştı. Tanık saldırıyı herhangi bir suçlama eğilimi olmadan anlattı. Polisin saldırıyı „tartışma“ olarak görüp aldırış etmemesine ve müdahil davacıların araştırmaları sonrasında Federal Kriminal Dairesi kısa süre önce kendisine ulaşana kadar olayla ilgili hiçbir şey duymamış olmasına duyduğu kızgınlığı da anlattı. Olayla yeniden yüzleşmesi ona açık şekilde ağır gelmişti. Okumaya devam et

27.10.2016

Boşa geçen bir duruşma günü daha

Bugünün ilk tanığı Jena yerel ulaşımından bir yöneticiydi. Bu yönetici bugün yeniden Jena-Winzerla son durağında ahşap bir kulübenin bulunmadığını söyledi. Ama duraktaki saldırının kurbanının, ahşap kulübenin duraktan kaçarken girmiş olduğu yakınlardaki küçük bir bahçelikte bulunduğunu defalarca sanlatmasının ardından (bkz. 26.10.2016 tarihli blog) bu ifadenin bir önemi yoktu. Wohlleben’in savunması buna rağmen hiçbir şey olmamış izlenimini vermeyi denedi. Tanıktan öğrenmek istedikleri arasında o zamanlar, yani 16-18 yıl önce o duraktan geçen S-Bahn (hızlı tren) hattının sürücülerinin kimler olduğunu da vardı. Saldırının mağduru ve o zaman mağdurun yanında olan ve kaçarak polisi arayan eşlikçisi, 7 Kasım haftasında ifade vermek üzere çağrıldılar. Okumaya devam et

26.10.2016

Berlin’deki sinagogun NSU tarafından gözetlenmiş olma olasılığı, son duraktaki saldırı hakkında yeni bilgiler ve Peggy K. vakası

Bugünün tek tanığı 2000 yılında Berlin Rykestraße’deki sinagogun nöbetçiliğini yapmış olan eski bir polisti. Tanık henüz 2000 yılında, Beate Zschäpe’yi iki erkek ve iki çocuklu başka bir kadınla birlikte hemen sinagogun girişindeki bir restoranda görmüş olduğunu söylemişti. Orada şehir planına bakıp notlar alıyorlardı. Bunun ertesi günü kriminal polisin canlı yayınında Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ın arandığını görünce onları hemen tanımış ve Eyalet Kriminal Dairesi’ne haber vermişti.

Tanığın çağrılacağı belli olunca heyet başkanı, Zschäpe’ye 2000 yılı Mayıs ayında Berlin’de bulunup bulunmadığını sormuştu. Zschäpe bunu bugün avukatı Grasel’in okuduğu bir açıklamayla doğruladı. Ama Rykestraße’deki sinagogu bilmediğini, hiçbir yeri de gözetlmemiş olduğunu öne sürdü. Okumaya devam et

13.10.2016

Wohlleben’in savunması mahkemede Nazi propagandası yapıyor

Bugünkü delil programı da fazla kapsamlı değildi, duruşma yine de 16’ya kadar sürdü.
Bavyera Eyalet Kriminal Dairesi’nden bir bilirkişi Marcel Degner’in Thüringen Anayasayı Koruma’nın muhbiri olarak taahühütnamesindeki imzanın “çok büyük ihtimalle” kendisine ait olduğu, bir sahtecilik izine rastlanmadığını açık bir şekilde gerekçelendirmek için sadece 15 dakikaya ihtiyaç duydu. Mahkemenin bilirkişiyi neden görevlendirdiği bir sır. Degner davayla ilgili olarak önemli hemen hiç bir şey söylemedi, bugünkü tanıklık da nihayetinde sadece Degner’e karşı yalan ifade vermekten açılan davayla ilgili olarak önem taşıyabilir (bkz. muhbir olduğunu inkarı ile ilgili olarak 14.09.2016 tarihli blog).

Okumaya devam et

12.10.2016

Son durakta gerçekleştirilen saldırı – ve Federal Kriminal Dairesi’nin acemi soruşturmaları

Bugünkü duruşma çok kısa sürdü. Mahkemeye heyeti saat daha 11’i biraz geçerken programını tamamladı ve geri kalanı yarına bıraktı.

Günün tek tanığı Jena-Winzerla’nın eski belediye başkanıydı. Tanık, Carsten Schultze’nin anlattığı ve çok sayıda Neonazinin iki kişiye saldırmış olduğu olayın gerçekleştiği (bkz. 21.07.2016 tarihli blog) tramvay hattının son durağının yapısal nitelikleriye ilgili ifade verdi. Ancak Schultze’nin bahsetmiş olduğu bir detayı (kurbanlardan birinin içine sokulduğu ahşap bir bekleme kulübesinin varlığı) doğrulamadı. İfadesi bunun dışında pek başka bir bilgi sağlamadı.

Okumaya devam et

06.10.2016

„Bu karar bir hüküm gerekçesi gibi“

Bugün yine sorgulanan bir tanık olmadı. Gelmesi planlanan tek tanık mazeretliydi ve önümüzdeki hafta ifade vermesi gerekecek.

Müdahil avukat Yavuz Narin, Berlin Polisi’nin güvenlik biriminden bir çalışanın tanık olarak ifade vermesi için dilekçe verdi. Bu kişi 2000 yılının Mayıs ayında Zschäpe ve Mundlos’un başka kişilerler birlikte Berlin Rykestraße’deki sinagogu nasıl gözetlediklerini gözlemlemişti. Bu da Zschäpe’nin, cinayetlerden sonradan haberi olduğunu iddia ettiği açıklamasının aksine ırkçı cinayet serisinin başlangıcından önce olayların gözetlenmesine karışmış olduğunu kanıtlayacak bir durumdu. Okumaya devam et

05.10.2016 Basın Açıklaması

“Konfeti Operasyonu”. NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşik’in yakınları ve avukatları Anayasayı Koruma Federal Dairesi çalışanlarına karşı suç duyurusunda bulundu

Anayasayı Koruma Federal Dairesi’nin eski çalışanlarından Lothar Lingen, Federal Savcılık tarafından henüz 2014 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen ama ancak şimdi ortaya çıkan sorgusunda “imha edilmiş dosyalar artık denetlenemez” demişti. Lingen böylelikle Federal Anayasayı Koruma Dairesi için çalışan yedi muhbirle ilgili dosyaların imha edilmesi için 0 Kasım 2011’de verdiği emrin ardındaki gerekçeyi dile getirmişti: Bu dosyaların NSU soruşturmalarından çekilmesi gerekiyordu. Lingen buna göre dosyaları gereksiz işten kurtulmak için imha ettirdiğine yönelik inanması güç açıklamalarını kendi kendine çürütmüş ve dosyaların kasti şekilde imha edildiğini itiraf etmişti. Okumaya devam et