18.01.2017

Prof. Saß’ın bilirkişi raporuna devam

Bilirkişi Prof. Saß’ın bilirkişi raporuna devam edilmesi, yine Zschäpe’nin eski avuatlarının bir itirazı üzerine gecikti. Ama bilirkişi öğlen arasının ardından raporunu sunmaya devam edebildi.

Saß dün belirtmiş olduğu noktaların yanısıra Zschäpe’nin kamuflaj ve sahte kimliklere bürünme becerileri gibi konulara değindi.

Bilirkişi özetleyici bir şekilde Zschäpe’nin kişiliğinin asosyal, antisosyal ve histrionik nitelikler taşıdığını, bir kişilik bozukluğu veya cezai sorumluluğunu etkileyebilecek başka bir psikolojik rahatsızlığa net bir şekilde rastlanmadığını anlattı.

Psikiyatrist olarak sanıkların açıklamalarının gerçeğe uygun olup olmadığına karar veremeyeceğinden Zschäpe’nin (müşahade altında tutulup tutulmasında belirleyici olan) ne kadar tehlikeli olduğu sorusuna alternatif bir cevap verdi: Zschäpe’nin verdiği bilgilerin yalan olduğu ortaya çıkar ve suçlamalar onaylanırsa bu Zschäpe’nin NSU’nun eylemlerine katılımının “derinlere işlemiş içsel bir durumun” ifadesi olduğuna yönelik önemli belirtiler bulunduğu anlamına gelir. Bu durumda müşahade altında tutulmanın önkoşulları mevcuttur. İlginç olan bilirkişinin Zschäpe’nin gerektiğinde onunla birlikte yine benzer suçları işlemeye hazır kişiler bulma olasılığına sahip olduğunu düşünmesiydi. Bu tahmin, son yıllarda özellikle de mültecilere yönelik ırkçı şiddet suçlarındaki büyük artış göz önüne alındığında maalesef çok gerçekçi. 

Buna karşılık Zschäpe’nin verdiği bilgilerin gerçek olduğu ortaya çıkarsa o durumda tehlikeli olup olmadığı sorusunu başka bir şekilde değerlendirmek gerekirdi. Yine de bilirkişiye göre bu bilgilerin inanılırlığını genel olarka kuşkuya düşüren bir dizi ipucu mevcuttu: Açıklamalar avukatların uzun bir hazırlık sürecinin ardından okunmuştu, Zschäpe’nin kendisi sadece bir kere kısa ve gayri şahsi bir izlenim uyandıran kısa bir açıklama okumuştu. Sorular doğrudan cevaplanmıyordu. Zschäpe ilk savunma stratejisi olan suskunluğu bozduktan sonra artık gerçekten açıkça konuşmalıydı. Zschäpe’nin dava sürecinde avukatlarıyla olan mücadelesinde sözünü geçirme becerisi, tanıkların onunla ilgili anlattıkları ve Zschäpe’nin kendisini tarif edişindeki kimi noktalar verdiği bilgilere ters düşüyordu. Bunun dışında da Zschäpe’nin ifadelerinin gerçekliğine yönelik bir işaret yoktu. Özellikle de tanıkların yer yer  çok etkileyici olan ifadeleri ona duygusal olarak dokunmuyordu.

Yani bir ara sonuç olarak Saß bir yandan birçok davacının paylaştığı Zschäpe’nin açıklamalarının hiç inandırıcı olmadığı görüşüne katılıyor gibi görünüyor, diğer yandan da Zschäpe’nin suçlamalardan hüküm giymesi durumunda (ki tüm deliller bu yönde) tehlikeli olmaya devam ettiğini onaylıyor.

Dava taraflarının bilirkişiye sorularının önümüzdeki hafta sorulması planlanıyor. Duruşma yarın ancak 11:30’da başlayacak, ardından bilirkişi Prof. Leygraf ile (bkz. 11.01.2017 tarihli blog) devam edilecek.