Kategori arşivi: Allgemein

12.10.2016

Son durakta gerçekleştirilen saldırı – ve Federal Kriminal Dairesi’nin acemi soruşturmaları

Bugünkü duruşma çok kısa sürdü. Mahkemeye heyeti saat daha 11’i biraz geçerken programını tamamladı ve geri kalanı yarına bıraktı.

Günün tek tanığı Jena-Winzerla’nın eski belediye başkanıydı. Tanık, Carsten Schultze’nin anlattığı ve çok sayıda Neonazinin iki kişiye saldırmış olduğu olayın gerçekleştiği (bkz. 21.07.2016 tarihli blog) tramvay hattının son durağının yapısal nitelikleriye ilgili ifade verdi. Ancak Schultze’nin bahsetmiş olduğu bir detayı (kurbanlardan birinin içine sokulduğu ahşap bir bekleme kulübesinin varlığı) doğrulamadı. İfadesi bunun dışında pek başka bir bilgi sağlamadı.

Okumaya devam et

06.10.2016

„Bu karar bir hüküm gerekçesi gibi“

Bugün yine sorgulanan bir tanık olmadı. Gelmesi planlanan tek tanık mazeretliydi ve önümüzdeki hafta ifade vermesi gerekecek.

Müdahil avukat Yavuz Narin, Berlin Polisi’nin güvenlik biriminden bir çalışanın tanık olarak ifade vermesi için dilekçe verdi. Bu kişi 2000 yılının Mayıs ayında Zschäpe ve Mundlos’un başka kişilerler birlikte Berlin Rykestraße’deki sinagogu nasıl gözetlediklerini gözlemlemişti. Bu da Zschäpe’nin, cinayetlerden sonradan haberi olduğunu iddia ettiği açıklamasının aksine ırkçı cinayet serisinin başlangıcından önce olayların gözetlenmesine karışmış olduğunu kanıtlayacak bir durumdu. Okumaya devam et

05.10.2016 Basın Açıklaması

“Konfeti Operasyonu”. NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşik’in yakınları ve avukatları Anayasayı Koruma Federal Dairesi çalışanlarına karşı suç duyurusunda bulundu

Anayasayı Koruma Federal Dairesi’nin eski çalışanlarından Lothar Lingen, Federal Savcılık tarafından henüz 2014 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen ama ancak şimdi ortaya çıkan sorgusunda “imha edilmiş dosyalar artık denetlenemez” demişti. Lingen böylelikle Federal Anayasayı Koruma Dairesi için çalışan yedi muhbirle ilgili dosyaların imha edilmesi için 0 Kasım 2011’de verdiği emrin ardındaki gerekçeyi dile getirmişti: Bu dosyaların NSU soruşturmalarından çekilmesi gerekiyordu. Lingen buna göre dosyaları gereksiz işten kurtulmak için imha ettirdiğine yönelik inanması güç açıklamalarını kendi kendine çürütmüş ve dosyaların kasti şekilde imha edildiğini itiraf etmişti. Okumaya devam et

29.09.2016

Zschäpe konuştu, ama yeni bir şey söylemedi. Mahkeme ise her türlü aydınlatma çabasını reddtmeye devam ediyor

Bugün ilk olarak Zschäpe’nin savunmasının mahkemenin son sorularına verdiği yanıtlar okundu. Avukatlar Grasel ve Borchert yine büyük bir başarı göstermedi: Bir kez daha Zschäpe’nn kıyısından köşesinden bile olsa hiç bahsetmemiş olduğu, ama gerçek olsalar muhakkak çok önemli olacak olaylar öne sürüldü ( bu sefer Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt arasında geçen, ama Zschäpe’nin daha sonra “daha fazla detay vermek istemediği” bir kavga söz konusuydu). Açık çelişkiler (bu durumda Mundlos’un cinayetleri fotoğrafladığı, ama kendisinin cinayetlerle ilgili bir şey bilmediğine dair bilgiler) bunların sadece Zschäpe’nin “tahminleri” olmasıyla açıklandı. Okumaya devam et

22.09.2016

Zschäpe’nin 4.11.2011’de alkol almış olduğu iddiaları hakkında. Ve: Delillerin toplanması sona ermedi

Bugün tıbbi bilirkişi sanık Zschäpe’nin 4.11.2011’de Frühlingstrasse’deki binayı ateşe verdiği sırada alkol etkisi altında olup olmadığıyla ilgili raporunu sundu. Bilirkişi Zschäpe’nin tükettiğini öne sürdüğü alkol miktarını temel almıştı. Bu miktar pek inanılır değildi ve belli ki kontrol yetisinin kısıtlandığının belgelenmesi ümidiyle öne sürülmüştü.. Bilirkişi bu bilgilere dayanarak yüksek oranda bir alkolizasyonun teorik olarak mümkün olduğu sonucuna vardı. Ama Zschäpe aynı zamanda bir şuur kaybı hissetmediğini söylemişti ve onu binanın önünde görmüş olanlar da bunu doğruluyordu. Bilirkişinin net sonucu: “Adli tıp açısından fiziksel veya bilişsel kabiliyetlerde bir kısıtlama yok.” Zschäpe’nin bir yandan üçüncü şahısların hayati tehlikesine engel olmak için her şeyi yaptığını anlatma diğer yandan da suçunu hafifletecek bir sarhoşluk durumu uydurma çabası içerisinde her şeyi birbirine karıştırmış olması mümkün.

Okumaya devam et

21.09.2016

Çok fazla konu, ama elle tutulur bir şey yok

Bugün ilk olarak André Eminger’nin bir cep telefonundaki 4.11.2011 tarihli ve Zwickau’ya ait verileri incelemiş olan bir polis memuru sorgulandı. Bu verilere göre Eminger sabah saatlerinde Frühlingsstraße civarında bulunmuştu. İncelemeler daha fazlasını ortaya çıkarmamıştı. Memur bu incelemenin neden ancak şimdi gerçekleştirildiğine de yanıt veremedi.

Ardından Zschäpe’nin eski avukatları görüş bildirdi. Beate Zschäpe’nin Dortmundlu bir Neonazi’ye göndermiş olduğu mektubun (bkz. 14.09.2016 tarihli blog), hukuka aykırı şekilde dosyalar arasına girdiğinden okunmasına izin verilmemesi gerektiği görüşündeydiler. Bu görüş sadece Wohlleben’in avukatı Klemke’ye değil Zschäpe’nin güvendiği avukatı Grasel’e de katılıyordu. Zschäpe’nin avukatları arasındaki kavga görünüşe göre gerçekten de durulmuş durumda. Mahkemenin müdahil davacıların delil tespiti dilekçelerini sonuna kadar sunup sunamayacalarına ne zaman karar vereceği henüz bilinmiyor. Okumaya devam et

20.09.2016

Yine hatırlamadığını öne süren bir tanık, yine Anayasayı Koruma Dairesi’nden Temme’nin algı sorunları ve mahkemenin Zschäpe’ye soruları

Bugün çok sayıda Jenalı Neonazi’nin 1990’ların sonlarında iki kişiye gerçekleştirdikleri ve sanık Schultze’nin bahsetmiş olduğu saldırıyla ilgili başka bir tanık ifade verdi (bkz. 21.07.2016 ve 01.09.2016 tarihli bloglar) Bu tanık da saldırıyı hatırlayamıyordu ama onu reddetmek de istemiyordu. O zamanlar kendisi ve çevresinin dahil olduğu çok sayıda kavga olduğun , ayrıca çok içtiğini anlattı. Bu bilgiler Schultze’nin vermiş olduğu bilgileri ne net olarak doğruluyor ne de onları çürütüyordu. Yani Wohlleben’in savunmasının Schultze’yi güvenilmez gösterme çabası bir kez daha başarısızlığa uğradı.

Okumaya devam et

14.09.2016

Zschäpe müdahil davacıların sorularına yanıt vermeyi reddediyor ve savunma Zschäpe’nin bir mektubuyla ilgili olarak aceleci bir faaliyet içeriside

Bus sabah ilk olarak bir kez daha Blood and Honour Thüringen’in eski şefi ve Anayasayı Koruma Dairesi için muhbirlik yapmış olan Marcel Degner sorgulandı (bkz. 20.07.2016 tarihli blog). Bir kez daha muhbirlik yapmış olup olmadığı tartışıldı. Kendisi buna eski muhbir şeflerinin net teşhisine rağmen şiddetle karşı çktı. Son tanık vekilinin görevinden alınmasının ardından Degner bugün mahkemeye yeni vekiliyle geldi ve olanları inatçı ve anlamsız bir şekilde reddetme taktiğini sürdürdü. Bu nedenle müdahil davacıların kendisinin muhbir olarak faaliyetleri ve raporlarıyla ilgili soru sormasının anlamı kalmadı. Degner’in sorgusuna erkenden son verildi. Yalan ifade nedeniyle ceza alması mümkün, ama Münih’ye yeniden çağrılması nedeniyle bu şimdilik rafa kalktı. Okumaya devam et

13.09.2016

Yine hatırlayan yok ve: Zschäpe’nin savunmasının müdahil davacılarınn sorularıyla ilgili görüş bildireceği duyuruldu

Bugün ilk olarak 2000’lerin başında bir Nazi fanzininin yaıncısı olarak NSU’dan bir bağış mektubu almış olan bir tanığın (bu tanığın ilk sorgusuyla ilgili olarak bkz. 26.07.2016 tarihli blog) sorgusuna devam edildi. Ancak tanığın sorgusunun devamı da yeni bir şey ortaya çıkarmadı. Tanık hiçbir şey hatırlamadığını öne sürdü, özellikle de NSU’nun bağışta bulunduğu fanzininin ideolojik içeriklerini hatırlamadığını söyledi.

Müdahil avukat Reinicke Zschäpe’nin Frühlingstrasse’deki binayı kundakladığı benzin bidonuyla ilgili bir delil tespiti diekçesi verdi. Bu dilekçeyle Beate Zschäpe’nin verdiği bilgilerin bir kez daha çürütülmesi hedefleniyor. Konu bu sefer benzinin bir araç motoru için olduğu iddiası. Zschäpe’nin yatağının altında bulunan bir huni, benzini aksine olası bir kundaklama amacıyla evinde tuttuğunu gösteriyordu. Okumaya devam et

01.09.2016

Federal Kriminal Dairesi’nin soruşturma metodları ve yeniden Jena’da 1998/1999 yıllarında gerçekleştirilen bir saldırı halkında

Bugün ilk olarak bir Federal Kriminal Dairesi memuru bir kez daha FKD’nin pek de çaba sergilemeyen soruşturma yöntemleri hakkında bilgi verdi: Sanık Carsten Schultze duruşmada Wohlleben ile arasında geçen bir konuşmadan bahsetmişti. Buna göre Wohlleben Mundlos ve Böhnhardt’la gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesini anlatmıştı: Ona birini vurduklarını söylemişlerdi. FKD’ya soruşturma görevi verilmişti, nihayetinde NSU’nun işlediği ve şu ana kadar bilinmeyen başka bir suç söz konusuydı.

Okumaya devam et